Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

27 Mart 2011 Pazar

''SENSİZLİĞİ TATTIM ÖLÜM GİBİ BİR ŞEYDİ ANNE''

Bu sabah 07:30 'da çaldı telefonum.Arayan babamdı.Açtım.Karşımda titrek bir ses,

___Oğlum seni uyandırmak içim aradım


Tabii ben de okula felan uyandırma manasına çekerekten ilk aklıma gelen


___Hayırdır bu saatte ne oldu baba,

___Oğlum bundan sonra sana ben bakıcam,yalnızız artık(ağlamaklı hatta ağlayan bir sesle) ben elimden geleni yapacam okutucam seni,seni ben besliycem,kendine iyi bak daha fazla konuşamıycam (arka fonda yankılanan sesler...)


Telefon tak kapandı,tavana diktim gözlerimi kımıldayamadım yerimden,zangır zangır titreyen bedenimi durduramadım,o anın bir rüya olduğuna inandırmaya çalıştım kendimi,inandıramadım inandıramadım...


Böyle bir durumda insanın aklına ne gelir...


Hayatta en değer verdiğim insanın yokluğu sardı her hücremi,bu sefer dedim bu sefer, nefes aldığım her dakikada gelmesinden deli gibi korktuğum o anın bu sefer gelmiş olduğunu düşündüm.Başka alternatif sunamadım kendime,başka bir açıklama getiremedim,baban arıyor ağlıyor,sana ben bakıcam bundan sonra diyor,sen hiç merak etme diyor,konuşamıyor teli kapatıyor,hiç hiçbir şey söyleyememek kitlenmek nasıl bir şeymiş...


Bitti dedim artık.Zaman zaten durdu.Hayatımın bundan sonrasını düşünmeye başladım.Çaresizlik böyle bir şeymiş,bir ölü olmak böyle bir şeymiş,hiç hiçbir şey düşünememek,sadece tir tit titremek böyle bir şeymiş...


Boğazımda bir düğüm,kıpırdayamamak yerinden,yerinden çıkacak gibi atan bir kalp,ağlayamamak...


Hayatımın en kötü anı bu sabahtı,hayatımda en değer verdiğim o insanın yokluğunu tattım...


Ne önemi vardı ki artık yaşamanın,ne beklentim kalmıştı artık hayattan,her aldığım nefes bir ateş topu gibi içimde patlarken,hiç koca bir hiçliğin içerisindeydim....


Bir anda her şey alt üst oldu.Kafamda ölüm senoryaları.Hep korktuğum o sinsi hastalık,her şey bir şablona oturuyodu...

Kendimi kandırmak için başka sebepler aradım.Bulamadım bulamadım...

En kortuğum o senaryo hep o hep o....


Hayatımın karardığını kabullendim,hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kabullendim,artık yaşayan bir ölü olduğumu kabullendim,cesaretimi toplayıp telefonu elime aldım,babamı aradım...


Uzun uzun o çalan telefon,bir ömür kadar uzun olabilir miymiş? Oluyormuş...

Telefonu babam açtı,

___Yine konuşamıycam ben kapatıyorum
oğlum,ağlamaklı titrek ses...
Arkadan bir ses

___Sen kimle konuşuyosun! diye bağırdı, Telefonu eline aldı,

___Alo kimle görüşüyorum siz neyi oluyosunuz (babamın adını söledi)

___Ben oğluyum

___Ben karakol komutanı uzman çavuş ,oğlum,bak önemli bir şey yok,baban biraz içmiş,ortalığı rahatsız etmiş,kontrol amaçlı bura aldık,korkacak bir şey yok...

İnanmadım,inanamadım,teselli maksatlı beyaz yalanlar dedim,ne alakası var dedim,

___Hayır komutanım bir şey var söylemiyosunuz,bu adam niye bana böyle konuştu,inanmıyorum,inandıramazsın...

Komutan yok dedikçe inanmadım,karşıdakinin bir komutan,oranın da bir karakol olduğuna hiçç inanmadım,inandıramadım kendimi

__Namusun ve şerefin üstüne yemin et dedim kötü bir şey olmadığına,

Durakladı,lafı değiştirmeye çalıştı,o lafı değiştirmeye çalıştıkça hayatım bir çıkmaza giriyodu,kafamdaki senaryo gerçek hissine kapılıyodum,eriyodum,bitiyodum...

__Tamam dedi yemin ediyorum
Annene ulaşabilirsen ulaş dedi,kötü bir şey yok emin ol dedi,emin olmak o kadar isterdim ki ama o şüphe,ömür kemiren o şüphe...


Bizim evin karşısındaki kuzeni aradım,sesinde en ufak bir titreme sezsem yığılabilirdim yere,annemi sordum,evdedir heralde dedi...

Annemin sesini sonunda duydum,Dünyamın başıma yıkıldığını ve duyduğum sesiyle enkazdan ağır ağır çıktığımı uzun uzun anlattım...


Yarım saatlik bir zaman dilimi,şu yaşadığım 23 yıldan uzun gelmişti sanki,bitmek bilmemişti,beni nefessiz bırakana kadar ezmişti,çiğnemişti...


Ne zor bir şeymiş ölümün karşısında çaresiz kaldığını sanmak,ne kadar zormuş en sevdiğin insanın yokluğuyla tanıştığını sanmak,kendini alıştırmaya çalışmak,kafanda hayatın geri kalanını kurmak ne kadar zormuş...


Hayatımın en kötü anını hediye ettiğin için baba sana minnettarım.Hafızamda ömür boyu saklanacak bir şey verdin bana.Ruhumda taze büyük bir yara daha,cidden minnettarım...

Bu minnettarlığımı sana nasıl anlatsam bilemiyorum,hiçbir şey artık düşünemiyorum hakkında...

Bu tat ne kadar sürer,gerçeğini tadana kadar idare eder mi...


Ölüm var hep olacak,çok sevmekten deli gibi korkuyorum artık...



4 yorum:

  1. Manyak! Aklımı çıkardın sabah sabah!

    YanıtlaSil
  2. ki beni düşün bir de,yazmalıydım, atmalıydım bir şekilde...

    YanıtlaSil
  3. yeni keşifsiniz benim için,

    merhaba demek istedim :),

    vaktiniz olursa ben de dünyama beklerim,

    sevgiler,

    ful.

    YanıtlaSil
  4. Merhaba, en kısa zamanda teşrif edeceğim :)

    YanıtlaSil