Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

9 Mart 2011 Çarşamba

Rakılar Diyarı

Aslına bakarsan ben karlı havaları pek sevmem. Soğuk hava, heryer cıbıl cıbıl su, biyere çıkamazsın, işlerin aksar... Vs. vs.
Hava yine it öldüren ayazı. Bir gecede bu kadar kar nasıl yığıldı anlamam mümkün değil. Akşamüstü biraz uyuyayım dedim, tabi her zamanki gibi ipin ucunu kaçırıp saat 2de uyandığımda kar bir karışı geçmişti, uyku sersemine baya bir mahzunlaştım pencerenin önünde. Öyle bir "Söyle buldun mu, aradığın aşkı söyle..." kıvamında idim. Garipti.
Kar şuan 2 karışı geçmiş durumda. Hiç durmadı. Gündüz gazete almaya çıktım, dondum. Eve sümüklerim donmuş vaziyette döndüm. Kayıp düşmemek için verdiğim mücadeleyi anlatamam. Benim düşmelerim zaten meşhurdur, birde karda falan olunca "Aaaa! Şişman şişman! Düştü düştü!" içseslerine maruz kalmak istemedim. Emin adımlarla eve ulaştım ve kendimi sıcak suyun altına attım. Soğuktan girip sıcak duş alınca insan tarifsiz bir huzur yaşıyor. Sonra kendimi pc başına yayıp sahlep içtim. Evet tahmin edeceğin üzere o daha güzeldi :)
Ne ara bu kadar kar yağmış hayret birşey. İnsan yılbaşında yağar değilmi?

Babam sabah sol profilimden dikilmiş, "Şşşşş! Kumrall! Bana bak bana, okula gitme hemi kızım?" dedi. "He baba" dediğimi hatırlamak için öğleden sonrası olması gerekti. Sanki bu karda kıyamette hiç işim yoktu, koştur koştur okula gidicem. Adama deli derler. Bunun kapanmış köy yolu var, onu geçtim kapanmış otoyolu bile var iki gündür. İznikle tüm bağlantılarım kesildi. Hem Leondan istihbaratı aldım, oradaki it öldüren değil, öğrenci öldüren ayazıymış. Annem bir panter olmuş. "Aklım sende kalır, bu kıyamette gidilmez" dedi. İlk defa gitme dedi. Beni okula yollamak için bin takla atan kadın bana gitme dedi. Hayret ettim lan. Yağdır mevlammm, karrr!!
Onun dışında bir aktivitem, bir eğlencem ve bir komikliğim yok.
İki gündür gazete delisi oldum. Hatta gazetelerden küçük resimler çekip konuda yorumlar yapmak istiyorum. Ama en çokta rakı reklamlarını çekiyorum.
Blogger davası!

Bunu görünce nasıl mutlu olduğumu hayal dahi edemezsin. Oh dedim durdum. Sonunda bir kuruluşun aklına dava açmak geldi. Ve ben davadan oldukça umutluyum. Zaten bizim mahkemelerimiz uzun bir zamandır ota boka onay verdikleri için bu ifadeyide onaylayacak ve biz eski sansürsüz alanlarımıza hızlıca kavuşacağız. Mutluyum.

İçki Reklamları

Gazetedeki içki reklamlarına bayılıyorum.
Hele efenin reklamına bittim. O nasıl güzel bir müşteri çekme politikasıdır allahım. Şimdi resimleri dikkatlice okuyun.






Ben hiç efe rakı içmedim. Daha çok tekirdağ gold ve yeni rakı üzerinden gittiğim için, efe rakıyı daha kalitesiz ve basık bulurken bu ilan çarptı gözlerime ve en kısa zamanda alıp denemeye karar verdim. İlanın metni çok hoş, zira reklamı kim yaptı ise ne yapacağını çok iyi biliyormuş :)

Bu ara bir başka denemek isteyeceğim içki ise altta resmini gördüğünüz yeni rakı çeşidi.


Kuru üzümden yapılıyormuş kendileri. Meşe fıçılarda dinlendirilen rakıda genelde anason kokusu çok duyulmaz. Ama genelde yeni rakı daha serttir ve ben yumuşak içimi yüzünden tekirdağ goldu tercih ediyorum.
Kuru üzümden yapılan rakı çok ilgimi çekti. Tatlı olabilir mi, diye düşünmeden edemedim açıkçası. Ah parasızlığın gözü kör olsun :)
Ayrıca tekirdağ gold, yaş üzümden yapılmakla beraber meşe fıçılarda asgari 1 ay dinlendirilir. Yani tekirdağ gold kuru üzümden yapılmaz.
Evet, baya ezberlemişim.









Ala'nın tanımınıda yandaki resimden okuyabilirsiniz. Özenle hazırlandığı su götürmez bir gerçek. Tadılası, denenesi bir şekli var çok beğendim. Burdan beni iç diye bağırıyor :)



Buda benim ilk defa farkettiğim rakı markası. Tanımlamalarında "Üzüm kökenli distilattan (suma) üretilir. En üst kalitede üzüm, anason ve yumuşak içimli su kullanılmaktadır." diyor. Ve ayrıca %50 oranında alkollü imiş. Vuhuuuu :) Kesinlikle buda denenesi alkoller arasına girmeyi başardı. Ve Uluslararası Şarap ve Yüksek Alkollü İçkiler Yarışmaları'nda çeşitli Altın ve Gümüş madalyalar kazanmış. Türk içkisinden beklenen randıman budur işte abi dedirtiyor adama. Zaten kesin 2 duble içtikten sonra ölür giderim ben o alkol seviyesine. O nasıl birşeydir ya. Normal rakıyı zor içiyorum. Birde yüzde 5 fazlası, kesinlikle ilginç bir deneyim olacak.

Eh, bu kadar rakı reklamından sonra takatim kalmadı vallahi :)
Leoncuğum, bir önceki yazısında bahsetti. Bu akşam yaralanma sonucu hastaneye gitmişler ve 80 lira ücret istenmiş kendilerinden. Çok kötü... Herhalde ölsek bu ülkede "Gebersin fakir, parası bile yokken yaşamaya çalışıyor" diyecekler.
Yazıklar olsun.
184ü aradım. Adamların parası, yokmuş ev kazası olmuş, gitmişler 80 lira hesap çıkmış dedim. Öyle bir bulaşık yıkarken el kesilmesi acil vaka değildir, siz o parayı ödemek zorundasınız dedi.
Vay anasını sayın seyirciler.
Ve size benden beni sıkça ağlatan bir video ile kapanış sevgili kumrallseverler...

type="text/javascript">

1 yorum:

  1. Paylaşımlarınıza ekip olarak destek çıkıyoruz ve begenmeye Sürmeboru olarak devam edecek.

    YanıtlaSil