Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

15 Mart 2011 Salı

Ooo-yes, FırFır ve Füfü


Bugün size nesilde nesile geçen bir anneler geleneğini anlatacağım canlarım.
Yıl 197. bilmemkaç, tam tarihini bende bilmiyorum. Sormak lazım ama annem uyuyor. Hiç gelemem uyanmış bir anneye, alerjim var. Herneyse, yıl öyle birşeyken annem, yavrum merkez bankasına giriyor memur olarak. O zamanlar tabii çıtır çıtır bir taze, hırt babamla henüz tanışmamış. Bankada aynı görevde çalıştığı 2 bayan daha var. Gel zaman git zaman kanka oluyorlar, birlikte güzel bir dostluk kuruyorlar. Onlara geleceğin altın nineleri diyebilirsiniz. Kocalar hayatta iken bu mümkün değil tabiki. En büyük olanının adı Koko. Ortanca olanınınki Asas. Bizimkinede Zuha(haha) desek yeri. Gerçi hepsi bi tuhaf, ben henüz analarımızı çözemedim.
Üçününde güzel güzel kızları oluyor. Tek çift kızı olan benim annem. Diğerlerinin birer kızı var, yaşlarıda oldukça yakın.
Kokonun kızı Ooo-yes, kendini kocayı boşamaya adamış bir genç kadın. Çok şeker, dünyalar tatlısıda bir kızı var. Kocası beyfendi benim okuduğum ilçeden. O ilçede bir adet insan görmediğim için Ooo-yes o adamı boşasın. Haklı. Anasının karnından uyuyarak doğmuş bir adamı bende tez elden boşamayı çok isterdim. Kabul edelim o hepsinin arasında en güzel olanı.
Asas'ın kızı Füfü, nasıl ilişkiler yaşadığını henüz kimsenin çözemediği bir kadın. Kendisi zaman zaman lezbiyen, zaman zaman heteroseksüel, zaman zaman baskın bir hemcinsine verebilecek kıvamda gezinmekte. Aynı zamanda 18 yaşında bir oğlu 13 yaşında bir kızı var ama zaman kavramı onu düzeltmiş ve oturtmuş. Her yöne çekilebilir. Hayatının geriye kalan kısmını kadın-erkek karışımı ilginç bir tiple devam ettirmek istiyor.
Zuha'nın kızı FırFır ise anasının baskısına dayanamayıp, -içkisiz-sigarasız-kumarsız-karısız ve kızsız, bundan sonraki hayatını bilgisayar başında yeşermekle tamamlayacak türden bir herif-le 4 sene önce evlenmiş, evlendiği gün boşanmak istemiş, boşanamayıp ajitasyonun dibine vurup eski arabeskçileri dinlemekle hayatını idame ettiren ve aynı zamanda evliliğe ultra-karşı bakıp, küçük kardeşini ve muhtemelen kızını altın kızlar ekibine katmayı planlayan, geceleri bardakların simetrisine kafayı takıp uyuyamayan, dünya üzerinde en son binbeşyüzmilyaryıl önce görülmüş bir türdür.
Karakterleri anlamadıysan baştan oku. Bende henüz türler üzerinde yeni yeni çalışmalara başladığım için bu kadar oluyo, napiyimmm?

Açık olmak gerekirse son 4-5 senedir hiçbiri ile görüşmek kısmet olmadığından doğal ortamlarına yeni tanık oldum.
Bugün yaşadıkları ilçeye gittik. Bursa'ya 27 km uzaklıkta ve deniz kenarında yaşıyorlar.. Temiz hava hesabı. Ayrıca kocayı kovalayan oraya kaçıyor, anlamak mümkün değil.
Sabah saatlerinde uyanmış olmamın mucizeviyetinden anlamalıydım bu günün garip geçeceğini. FırFır, ben, zuha ve küçük kızımla tosbağamıza atlayıp çıktık yola. Yol boyunca Füfü'nün tuhaf aşk hayatından bahsettik. FırFır yol boyunca anlatmıştı birşeyler ama bizim zuha arabada olduğu için detaylı bir bilgi vermemişidi. Neyse, atış matış olmadı. Annemin arkadaşı asas'ın evine gittik. Normaldi. Doğal gibiydi. Bombalar sonraya saklandı. Bir ara Ooo-yes ablamla mutfakta söyleşirken Füfüyü bir kafede, erkeğe aşırı derecede benzeyen bir kadınla yanak yanağa, el omuzda gördüğünden bahsetti. Dedim ki içimden, ulan bir kadın erkeğe en fazla ne kadar benzeyebilir?
Mutfak kapısı ağır çekimde açıldı, mutfağa füfü girdi elinde tabaklarla, ardında erkek olduğunu düşündüğüm yabancı birini gördüm. Bildiğin, babamın giydiğinin birebir aynı bir kadife pantalon, üzerinde bir erkek kazağı, tabii biraz bol, saçlar 3 numara dikik dikik, allah vergisi bıyıklar...
Ama bir tuhaflık var çünkü ses kadın sesi. Olduğum yerde bir kaç saniye süren bir morarma yaşadım. Bıyıklı lan bu! Bildiğin bıyığı var. Bizim Ooo-yes ablayı yanaklarından şapur şupur yalak bulak öpücük kondurdu gelip, bana kafadan tokalaştı (iyiki öyle oldu çünkü gider kendimi strelize ederdim) selam-sabah, allahım ölüyorum, kendimi ayarlamaya çalışıyorum, tonumu, rengimi, duruşumu, yadırgamamış gibi yapçam, lan yapamıyorum falan bu içeri gitti. Tabii biz bir kahkaha...
Füfü ile birlikte uyuyorlarmış. Gece o odada bayram havası yaşandığı kesin. Hadi geyleri anlarımda bu lezbiyenleri hiç çözemedim, çözmüş gibi yaptım. Lan napıyonuz sevişirken? Biri nolur açıklasın bana bunu!
Tabi o erkek-kadın bilader memişleri saklamak için bol giyiniyo, anlamsız erkeksi tavırlar, ama erkek değil... Kadın desen, lan bıyığı var! Yahu ben salsam ömür boyu üç taneden fazla çıkmaz, sen nerde büyüttün onları?
Herneyse, eşcinselleri aşağılamak gibi bir niyetim yok lakin bu eşcinsel değildi. Bu evrimini nerede tamamlayacağını kestiremiyor sanırım, yada sadece hava civa bu, öyle bir havası var çünkü. Füfü'nün babasına durmadan, "Aga, ben varya, evi sattiiiim hemen umreye, bi gelcemki gözleriniz şaşçak kalcak hacı, huuu, hoooo, ehiehi"
İçsesim: Git git, passaportunu almaya gittiğinde bir arap görevli sana "Haci haydi, yallah yallah" demezse ben kumrall olmayayım. Başka bişey olayım. (şu bloga ettiğim yeminler yüzünden bi tusunamide beni vurucak, yakındır) Arap görevli dile gelir vallahi, "S.ktir ulan, önce bi cinsini tanımla öyle gel der" Anlamak için soymak zorunda kalırlar yeminle.
Füfü'de bununla ayaküstü bir oynaşıyor ki, görsen bunlar olmuş dersin. Yani gece beraber yatıyolarmış. "Dur ben bi kapıyı kilitliyim" havasına girmiyolarsa ben 21 sene boşuna nefes almışım demektir. Bizim gariban Ooo-yes ve Fırfır, adam-kadın'dan sürekli kaçtılar. Yani, bende korktum bir ara kapı arkasında kıstırırmı acaba diye. Yapabilirdi, "dünyada ne kadar taş varsa hepsi elimden geçti tipli, murat 131i olan kırmençolarla aynı tipdeydi. Hatta bir ara biladerin resmini gizlice çekip benim bahçekapısına göndermeyi düşündüm. "Bak eski sevgilim, hayatımın yegane krosu, bu senin kadın versiyonun" demek geçmedi değil aklımdan.
Gün sonuna kadar bu biladeri inceledim, bir sonuç alamadım maalesef, alabilseidim bir analizini yapabilirdim. Eğer kendisi ile doğal ortamında tekrar karşılaşmak nasip olursa (umarım olmaz) tekrar, en baştan inceleyip sizlere aktaracağım canlarım.
Neyse, gün bir şekilde bitti. Altın kızların yancısı olarak gruba katıldım. Katılmanın şerefine Ooo-yes ablamla bir gece dağıtmaya gideceğiz. Sadece öyle birşey yaparsak eve nasıl geliriz, yada nasıl getiriliriz diye düşünüyorum. Rakının üçüncü dublesini anımsamayan biriyim ben yapma lütfen!

Devam Edecek!

2 yorum:

  1. Süpermis bu yazi kumral yarildim gulerken :)) allah korumus sizi biyiklidan, evrimini tamamlasa hepinize dalabilirdi ahahaha
    Birde birsey sorucam sen niye bekleyip bekleyip bin tane yaziyi ayni anda yayinliyorsun yahu??

    YanıtlaSil
  2. A-H Merhaba :)
    Öyle oluyor bilmiyorum. Bazen ara veriyorum bir iki hafta, o aralar genelde sükut içinde geçtiğinden oluyor sanırım. Başıma garip bişeyler geldiğinde yada ilhamım hat safhaya ulaştığında yazıyorum. Sürekli çıkmıyor ne ypayım :) Ama bu ara sürekli yazıyorum gördüğün gibi.

    YanıtlaSil