Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

26 Mart 2008 Çarşamba

Araştırdımmm...Karıştırdımmm...Buldum, yazdım :)


Hande karan...O benim canım..O benim hayatımda tanıdığım en gerçek dostlarımdan biri...Oda bir blog yazarı...Ve belkide en cesaretli yazarlardan birisi...Peki neden burada? Elbette hem benim değerli okurlarımın can dostumu tanıması için hemde onu çok sevdiğim için :) Şimdi onu biraz tanıyoruz ve biraz canlanıyoruz, hadi bakalım :D
www.handekaran.blogspot.com

Önce sizi biraz tanıyalım hande hanım…:)


Tabi tanıyalım. Aslında kendimi anlatmayı sevmem. Bilirsinki beni tanımak isteyenlerin benle yaşamasını öneririm. Yaşayarak tanımak daha güzeldir ama ne kadar cadı olduğumu herkes bilir. Bıcır bıcır konuştuğumu. Fakat bilmedikleri tek şey gece oldumu o gecenin karanlığına ve sessizliğine nasıl teslim olduğum....
Ahhh..Bilmezmiyimm...Benden iyi kim bilebilirki...Normal hayatınızda neler yapmaktan hoşlanırsın tatlım?

Kimseye hesap vermeden yaşamayı, bide elimde bi kitap yanımda bir bardak sade kahve, loş ışıkta kitap okumayı çok severim. Sevdiğim insanın yanında olduğum zaman duyduğum huzuru hiç bişeye değişmem....

Ne güzel...Her zamanki gibi düşünceler ortak:)Uğraştığın ekstra bir etkinlik varmı?

Açıkçası şuan yok sende bilirsin, 3 senedir tiyatroyla uğraşıyordum ama devam ettiremedim bu sene sonu yine kaldığım yerden tiyatroma devam edicem..

Şimdi biraz özele gireceğim….Biraz yakın bir arkadaşlığımızın olmasına ve seni okuyan, takip eden biri olmama sığınıyorum…Özel hayatını deşifre etmeden konuşalım…Nasıl bir yaşam tarzın var ve günlük yaşantından biraz söz edermisin bize?

Arkadaşlığımıza biraz yakın demeyelim oldukça yakın diyelim..
Günlük yaşantımı sende bilirsin, bir kaç şey harici misal yataktan kalkarken önce sevdiğim şeyleri aklıma getirir ve güne gülümseyerek günaydın derim. O günlük ne yapmam gerekiyosa yaparım iş ise iş okul ise okul fakat eve geldiğim anda önce bi köşeye yığılır günün yorgunluğunu atarım yatma saatim yaklaşıncada bilirsin, malum kara kaplı defterimle yine bir araya gelirim içimdeki acılarımı derin derin paylaştığım 2. şeydir, diğeride sensin :P

Ne güzel...Herkes bu kadar açık olabilse keşke...Pekiii,, Sana bir çılgınlık yap desem, bu ne olabilirdi?

Sana da söylemiştim burda sölemeyelim istersen, çok iyi anladın sen onu ama benim içim dışım bir söylicem rüzgara karşı işemek olurdu hem büyük bi çaba hemde cesaret...

Hay Allah iyiliğini versin :) Peki, Hayattan beklediklerin…Olanlar..Olamayanlar…?

Hayatta hep mutlu olmayı ve başarılı olmayı istedim ailemi benden daha iyi biliyosun. Dış etkenler harici hiç mutsuz olmadım. Girdiğim bi ortamda ise kendimi ve başarımı göstermeyi başardım. Yani istediğim çoğu şey oldu. Diğer ufak tefek şeyleride kendim yapmam gerektiğini biliyorum. Sanada söylemiştim hayat bi tiyatro gibi. Ya 2 perdeliktir yada tek perdeliktir ama ne olursa olsun bu bir oyun ve herkes kendi oyununun başrol oyuncusu. Eline öyle bi senaryo veriyolar ki okuman ve ezberlemen imkansız bilmeden tahminler üzerine oynuyorsun. Ne olursa olsun oynuyorsun. O yüzden hep derim sahne senin oyun senin başrol senin replik alma şansın ise hiç yok oyununu öyle bi oyna ki perdeler çekildiğinde ayakta alkışlanabilesin...

Çok anlamlı bir söz gerçekten...Devam edelim...Yeni bir hayata merhaba demek için hazır olduğunu hissetseydin, yanında kimleri bırakırdın?

Yeni bi hayata aslında hergün merhaba diyoruz ama biz farkında değiliz. Neyse öyle bi şansım olsa ilk ailemi, hayatta hiç vazgeçmediğim bilalimi ve bide seni minik kuşum...


Canım benim..:) Biraz gündeme dönelim..Kardeşin olduğu zaten gündemde ? Ondan bahsedermisin biraz bize?

Sorma cadı hemde ne gündemde. Ama bi avantajı var gören bana benzetiyo bu yüzden bende gündemdeyim :) Öncelerde böle olacağını hiç tahmin etmezdim onu ilk gördüğüm ve dokunduğum anı hiç unutmıcam. Benim için hayata yeni bir adım oldu. Minik eliyle parmağımı tutup sanki ablacım ben geldim der gibiydi. Hatta az önce uyurken yine gidip usulca kokladım onu küçük kızım o benim...

Eminim harika bir duygudur.. :) Yazmaya nasıl başladın handecim?

Yazmaya dışardan aldığım darbelerle başladım. Aslında böle yazılar değildi, akşamdan akşama tuttuğum gülük tarzı şeylerdi ama acılar büyüdükçe yazıların anlamlarıda büyüdü. Pişmanmıyım o acıları boş yere çektiğim için, evet ama yaşadık genede artık yeni yaşam ama yazılara devam :)

Elbette devammm.. :) Blogunu sürekli takipteyim ama, ziyaretçilerimde duysunlar değilmii ? ne tarz yazmayı seversin?

Açıkcası bi tarzı yok sadece içimden gelenleri yazıyorum. Hepsi bu beni gören bunları senmi yazdın saçmalama öyle bir tipin yok desede, evet ben yazdım :)

İnan insanın içinde dışa vurmayan o kadar çok şey vardırki...Şimdide içinden gelenleri aktarmanı rica edicem senden ?

Minik kuşum seni ne kadar sevdiğimi bilirsin. Anlatmama gerek yok. Hayat acımasız oyunlarını sergiledi biraz yıkıldık ama başımız hala dimdik. Savaşıyorsak daha gidecek çok yolumuz var demektir :)

Umarım bu yollarımız yine yan yana beraber yürürüz...

Hayat aslında bir roman gibi...Okudukça okuyasın gelir, bazen ağlarsın, hüzünlenirsin..Ama bir gerçek vardır, kahramanlar asla ölmezler...Hiç ölmememiz dileğiyle bitanem...Seni çok seviyorum....

3 yorum:

  1. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. fazlasıyla iyi isim vermeden konusmak akıllıca cok düşünülüp yapılmış bi röportaj diye düşünüyorum hande karanın bloglarını cok yakından takip eden gizli bi hayranıyım, blogları kusursuz. geçmişte yaşadıgı bazı olayları kaleme alıyor ve bunu iyi bi şekilde değerlendiriyor. yazarlık bölümünde cok cok iyi noktalara geleceğini inandıgım insanlardandır hande karan. tiyatroda erişilemeyecek seviyede ilerlicek ve onu ayakta alkışlıcak insanlardan biri olucagım. geçmişte onu üzmüş olmam elimde olmayan sebeblerden ötürü oldugundan karşısına cıkıp özür dilemeye bile ceseratim yok bu araştırmayı yaptıgınız için sizlerede teşekkür ediyorum gamze hanım ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil