Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

12 Ocak 2008 Cumartesi

Aşk ve Kadın...


Uzaklar nasıl sevilirdi bilmezdim ben...Sabahları garip bir parfüm kokusunun ışığıyla nasıl uyanılırdı bilmezdim..Üzerine xl gelen bir kazak, sırf onun teri değmiş diye saatlerce nasıl üzerinden çıkmazdı bilmezdim...Yemek yerken, duş alırken, ders çalışırken, odanda, yatağında, cep telefonunda, yaşantının her anında, her dakikasında, gözün kulağın haberlerde nasıl olurdu bilmezdim..Telefonun çalar diye, ucundan bir ip sallandırıp tuvalete bile girerken boynuna asmak nasıl bir duyguydu, kalbine yada iç organlarına etki eder korkusunun aklına gelmemesi nasıl bir duyguydu bilmezdim...Atkısız beresiz dışarı çıkarken, hava eksi bilmem kaç derece bile olsa üşümemek, hasta olduğunda, ateşin çıktığında duyduğun 40 derece sıcaklığın kalbinden fışkırdığını sanmak nasıl bir duyguydu bilemezdim...Geceleri 3-5 nöbetine dikilip, onunla aynı anda dakikaları saymak, hatta abartıp yatağın başında dikilip yarı uykulu telefonla konuşmak, yakalanır korkusuyla fısıldayan sesini duymak zorunda olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmezdim...Sırf özenmesin diye, telefonla konuşurken, bilgisayarın her türlü genel sesini kısmak, msni kapatmak, hatta gerçekten abartıp bilgisayarın fişini çat diye çekmek nasıl bir duyguymuş bilmezdim...Hasta olduğunu hissettirmemek için ağrıyan yerlerine inat gülmek, öksürmemek için yanında 5 çeşit öksürüp şurubu bulundurmak nasıl bir duyguymuş hakikaten bilmiyorudum...Öğrendim..Öğretildim..Bir şarkı vardır hani..Aşk için ölmeli, aşk o zaman aşk...O konuma bile düşürür insanı bu sevda denen hastalık..Bilinen bir reçetesi yok..Tek ilacı sevgi ve sevgili...İkisi birlikte olunca iyi gelir insana...Aşk varsa her türlü abartı mümkündür..Anormal gelmez insana..Eskiden bilinmeyen milyonlarca duygu tek tek öğrenilir, hepsinden zevk alınır..Sonra sevilen cisim gidince, hepsini yaparken ağlanılır...Bazen abartılır, ağlarken morarılır bile...Koltuklar yatak olur, köşe başlarında görülen sevgililer gözyaşı olur akar içinize biryerlere...Siz siz olmaktan çıkarsınız bazen..Başka bir kimlik oluverirsiniz..Sizi tanıştıranlar, bunlar çok zıt, anlaşamazlar derken, biraz zaman sonra dillerini ısırmaya başlarlar nazar değmesin diye..Araya giren 3. tekil şahısları şehrin göbeğinde evire çevire dövebilecek, saçlarını yolup eline verebilecek kadar çirkef bile olabilirsiniz...Sevgi, duyulan insana gerçekten layıksa, sizde bu sevgiye layıksanız, o zaman siz gerçek bir dişi olabilirsiniz...Dişiliğin sınırlarını zorlayıp, sevginiz için koruyucu dişi kaplan bile olabilirsiniz...Yaparsınız, siz kadınsınız...Sizin önünüzde durabilecek bir savaşçı yoktur...Tüm zorluklar size emanettir..Hep onlar giderler siz kalırsınız..Siz Kadınsınız..Ufacık bedeninize kocaman bir yürek sığdırmıştır Allah...Omuzlarınız çok güçsüz ve ince olmasına rağmen, tonlarca yük kaldırabilir...Siz manevi hazinesiniz...Aşk sizin için hazırlanmış bir ödül..Çoğu zaman hiç bitmeyen bir ödül...Ödülü ne şekilde kullanacağınız tamamen size bağlı..Eğer ödülü açacak anahtarı bulamıyorsanız bu erkeğin sorunu olmayacaktır...İyisimi biraz daha düşünün...Yarın sabah kalktığınızda, ben bir gücüm diyerek uzun bir soluk alın..Sizin taşıyamayacağınız bir yük göremiyorum...Eğer bir bebeği sapasağlam dünyaya getirip, buna rağmen yaşayabilme kudreti size verilmişse, bir kez daha düşünün yarın sabah...Çünkü siz harika bir düzeneğe sahip olan tek varlıksınız....Şimdi bütün sıkıntıları bir çuvala sokalım, ilk çöplüğe boşaltalım..Bırakalım kalsınlar orda..Biz yaşamayı fazlası ile hak ediyoruz....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder