Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

2 Ocak 2011 Pazar

2011(in) bana böyle girdi(si)


Bakınız girdi, boş sayfa, bembeyaz tertemiz oooohhh meaşallah meaşallah...
Sana bu yazıyı aşık olmak istediğim seksilikte olan tiziano ferro olacak soyu kurumayasıca herifi dinleyerekten şettiriyorum. Hey adamım! Bu akşam burada iki farklı 2011in ilk girdisinden bahsedeceğim... Evet seninde tahmin ettiğin gibi az önce film izledim, çok pis formumdayım.
2011e girdik, oda bize girdi. Kutlandı, kutsandı. Televizyonlarda tacizsel görüntüler izledik, ülkenin yarısı kadınları suçladı, işte baldırını bacağını açmış gezerse erkek tabi huylanır, gecenin bir yarısı kadın kısmının sokaklarda işi ne vs. vs.. Diğer yarısıda feminizm altında kırmençolara bol bol beddua etti, -boyun posun devrilsin, tipe bak tipe ahlaksız herif- nidaları ile... Ben iki kesime de girmiyorum maalesef.
İlk sözüm karşı cinsim olacak öküzleredir... Be mallar! Be salaklar! İki bacak görünce neden libidolarınız tavan yapıyor sizin hı? Biz elimize tesbihleri alıp yolda belde sizin kıçınızı mıncıklasak hoşunuza gider mi? Siz bizden daha güçsüz olsanız mesela... Sizi 50 kadın hayyydaaaa diye sıkıştırsakta siz bir bok yiyemeseniz? Hani böyle size tecavüz etsek bir kaç kişi birden, aynı zamanda dövsek, şiddet uygulasak, yüzünüzü gözünüzü dağıtsak? Lan hayvanoğlu hayvanlar! Siz o kadınların peşinden 50 kişi giden hayvanlar! Abazasınız olum! Allah canımı alsın abazanın önde gidenisiniz... Faaliyet olmadığı için sizin elinize kolunuza vuruyor. Mekanizma çalışmıyor ne halt etsin dimi, her gördüğünüz hatuna yalanıyorsunuz. Hepiniz televizyondaydınız, bütün kadınların midesi bulandı sizden. Lanetlendiniz, gari siz karı marı bulamazsınız. İyi oldu, hiç bir baba size kız vermeyecek, verenler geri alacak... Canıma değsin!
İkinci sözüm hemcinslerime...
Yavrularım, sizde bu hayvanların varlığını mademki biliyosunuz, yahu ne işiniz var taksimde... Hayır, ha taksimde girdin, ha doğru dürüst bir mekanda girdin, ha arkadaşının evinde, ha kendi evinde girdin... Ne farkediyor? Taksime, onca öküzün arasına girince ne değişiyor? Eğlence daha mı iyi orada sanki... Ne kadar çulsuz varsa üşüşüyor işte kardeşim gitmeyin...
Dünyanın boku çıktı hayırlı olsun cümlemize...
Bu işin en görünen tarafı... Yapılan zamlara falan girmiyorum, ekonomiyle henüz işim yok ama duyunca en ana avratlısından sövdüm zaten yinelemenin bir anlamı yok.
İşin ben nasıl girdim kısmı berbattı bu sene gerçekten. Ben yılbaşı olayına biraz takıntılıyım. Eğlenmek hoşuma gidiyor yılbaşlarında... Hani hayatımda hiç doğum günümü kutlamamışımdır ama yılbaşını kutlayasım geliyor... Öyle özel bir durumum var...
İki senedir kop kop yapıp 3üncü sene evde babasının rakı içişini izleyen biri olarak kendimi ve babamı lanetliyorum. Tanrı hepimizi korusun yavrularım!
Gece diye birşey olmadı, bir zaman silsilesiydi benim için. Ablamlar yeğenimi bize bırakıp kopmaya gittiler. Biz küçümen çükürdek aile, hafız annem, alkolik babam, sevimli yeğen... Gündüzden balon falan alıp şişirdim çocuk eğlensin diye... Akşam üstü accık yüzüme gözüme birşeyler sürdüm, ruh gibiydim zira... Sonrası malum, çekirdek, kola, cips... Facebookta anlık bunalım güncellemeleri... Evde oturan kankalarla muhabbet, sohbet.
2011in ilk dakikalarına böyleydi benim için.
00.00 da koştur koştur terasa fırladım. Bir dal sigara, havaii fişekleri izledim. Bursa sisliydi çok. Fişekler zaten daha bi duman yapıyor. Yandaki 15-16 yaş grubundaki gençlik, komşu çocukları terasta ses sistemi eşliğinde apaçi dansı yaptılar. Bu şarkıya rağmen ağlayabildim evet... Yalnız bir yeni yıl. Sevdiklerim ve sevenlerim olmadan... Tek başıma...
Öyle işte...
Gay sevgilim hikayesini anlatmadım sana değil mi ben?
O ayrı bir şok zaten... Hadi bir kuple onuda anlatayım... Pek hakkında uzun bir yazı yazacak durumda değilim ama, (aha ne çok şey yazmamışım, çok boşluyorum burayı ben) çok boktan bir senaryo zaten. Gay arkadaşımın gay sandığım arkadaşı, bana yazdı. Benim sayemde yıllardır aradığı özünü buldu ama ben onda istediğim kroluğu bulamadım. Türümün son örneğiyim ben, bana ne kadar iyi davranılırsa ben o kadar itiyorum erkekleri. Aşk dediğin şeyde kavga olur, bağırma çağırma olur, şiddet olur aşkta, bunda sadece aşk vardı adı üstünde. Adam öyle anlayışlı çıktıki anlatamam. Nerdeyse, aldatsam, -olsun aşkım nolcak, bir hatadır, geldi geçti- diyecek. Bildiğin kılıbık! Gelemiyorum ben böyle kıskanılmama olaylarına. Beni deli gibi kıskanmayacaksa ne işim var değil mi? 2 hafta süren macera, yani macerada değil, gez toz muhabbeti... Bitti gitti... Adam benden ayrılıp bulgaristana gitti. Bir damla gözyaşım, bir damla hüznüm olmadı.
Yılbaşı gecesi, herkes uyuyana kadar hala aynıydı... Basit bir geceydi. 2 suları ev halkı derin bir uykuya gömülünce içimdeki sarışın kumral ortaya çıktı!
Babamın yarım bıraktığı rakı şişesinden sert bir duble yaptım buzlu buzlu. Normalde alkol almam yasak benim. İlaç kullanıyorum, tedavi sürecindeyim. (ölmeyeceğim merak etme) Lakin ilaç oldukça ağır olduğundan alkol yasak. Mesela gebe falanda kalamıyorum :) (artık onuda horozlardan mı yapçam, anlamadım) Öyle aptal bir ilaç işte neyse, yasağı çiğnedim ve hala ölmedim gerçi. Yaptım rakımı, biraz peynir kestim, odamı kitledim, net başına doğruca tabi.. Hüzünlü falan değilim ama, normalim. Bir kaç yudum almamla başım döndü. Uzun zamandır içkiyle aram yok, kavga etmiş gibiyiz, ben onun üstüne gittikçe başımı döndürüyor. O arada baktım benim hayvan kılıklı bahçekapısı eski sevgilim online. Tam gözüm onun online durumundaydı ki telefonum çalmaya başladı. Bulgaristan kodlu bir numara arıyor. Dedim kesin benim F.B.Y hatta... (gay olan sevgilim, allahım tabire bak ya, napıyorum ben, biri cimcirsin beni:)) Telefon ısrarla çalmaya devam edince mecburen açtım. Diyalog süperdi.
-Naber yavrum?
-Hı, hö? Efendim? Yavrum mu? Ben nereden senin yavrun oluyorum çok afedersin?
-Seviyorum laaaaaaaan! (Kocaman bir nara)
-İyi seversin, ne içtin sen?
-Quozo içtim... Löp löp götürdüm beyaz peynirleri...
-Bok iç F.
-Baeekkk baeeekkk... Sana resim gönderdim, bedenini söyle sana o gelinliği alıcam...
"Hönk kaldım tabi... Kulaklığa alıp mesajlarıma girdim hemen... Karşımda gelinlik resmi böyle kabarık kabarık..."
-İnşallah bindiğin uçak sınıra çakılsın seni dingil... Bitti ooolummm bitti... Siz erkekler hep böylesiniz işte, sabah sorsam hatırlamazsın!
Pattt telefon surata...
Hakikaten dün sabah bu hikayeyi hatırlamıyormuş, ortak bir arkadaşımıza sordurdum.
Her neyse, telefonuda kapadım kökten. Döndüm messenger'ıma... Benim parçala behçet oracıkta duruyor. Hatta ben telefondayken yazmış bile..
Bütün gece bana benden sonra aşık olduğu kızı anlattı. Şöyle sarışınmış, böyle mavi gözlüymüş, öyle güzelmiş, şöyle tatlıymış. Kız buna, benim ona yaşatamadığım herşeyi yaşatmış. Ama gel görki biladerim, allahın sopası yok. Hep beddualarımda, allah böyle en güzelini versin ama gursağında kalsın demiştim. Öyle de olmuş... Çünkü kız bundan büyükmüş?! Bu benim eski sevgililerimde bir damla beyin yok. Kız ayrıca tek başında yaşıyormuş(tekrar!?)!? Ailesine sık sık gidip gelmiyormuş. Bildiğin sürtük işte.Ama bizim krocan kadın dediğim sürtüğe bastıra bastıra kız demeye devam etti. Madem ilişkiye girmedin, nerden biliyosun beyinsiz?
Kız bunla gezmiş tozmuş kısacası, bir güzelde duygularını kullanmış, sonra ailem senle evlenmeme müsade etmiyor, benden küçüksün olmaz bu iş demiş, fırt diye komuş tekmeyi. Ona göreyse, biz olgun insanlarız (sen değilsin küçük sürtük) iması, biz büyüdük, yeşerdik, aklımız başımıza, bacaklarımız totoşumuza girdi havası, hiç üzülmeden ayrılmışlar. Bi kere bi kız üzülmeden ayrılıyorsa, bağıra bağıra kullandım seni amele! demektir bu. Öyle kadın üzülmeden ayrılmaz yani. Gözüne bakınca, seviyorsa bir damla yaş görürsün. Yoksa sizin olgunuz biz! ayaklarınız bize sökmez.
Eski sevgilim salak zaten. Harbi salak. Çok zeki olduğunu sanıyor. Arkasında it sürüsünü çifte telli oynattım ruhu duymadı ama her yanıma gelişinde ayağını denk al, yurttan çıkarsan duyarım ben derdi. Ben her gece başka biryerdeydim değil ruhu, parmakucu bile duymadı. Erkekler! Siz kadınlara ahkam kestikçe, kadınlar daha çok iş güzarlık yapıyor. Bence biraz rahat bırakın hatunlarınızı. Ve benden size tavsiye, hep yanlarında olun, sevginize doysunlar. Yoksa çok ağlarsınız.
Tabi bu bahçekapısı kılıklı salak, anlattıkça duygularım depreşti. Birde içki içince hepten bir büyük içmiş gibi oldum. Hayatımın en dertli gecesini yaşadım.Anlattığı şeylerin yarısı bizimde birlikte yaşadığımız şeylerdi. Tabi kızın rahatlığı bana herşeyi anlattı. Vermemiş ama her bokuda yemiş duygusallık adı altında. İlk defa üstüme koklanan gülü küçümsedim sürtüklüğü ile.
Rakı güzeldi ama... :)
2011 bana böyle girdi, bakalım ilerleyen günlerde bu 2011 deyyusu bana neler geçirecek...

6 yorum:

  1. yorumlarına bayıldım,kimisine çok güldüm:))seni takibe aldım,2011 e girerken elinde sigara,çık balkona takımındasın:( yalnız değildin yani:s

    YanıtlaSil
  2. :))) Yalnız olmadığımı bilmek ruhuma su serpti waterlily, allah razı olsun :D

    YanıtlaSil
  3. 2011'in getirdikleri çok, götürdükleri ve geçirdikleri az olsun inşallah yaleppim dinimiz amin :D

    YanıtlaSil
  4. biz 2011 e ne zaman girdik yaww... :) inanırmısın 2000 den 2005 e kadar hep bana girince seneler ben takibi bıraktım :) ama kurgu güsel :D
    ps:(ben uyumak istiyorum ama nasıl yapıldığını unuttum yaa :-o )

    YanıtlaSil
  5. Tripçim, yatağa yatıyorsun. Krem rengi bir abajur hayal ediyorun (ikeayı gezdikten soonra keşfettim.) hayal ederken ederken uyuyakalıyorsun :)))

    YanıtlaSil