Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

5 Mart 2009 Perşembe

Hayat hakkında varmı bir fikirler?


İnsanlığından çıkmış üç-beş çapulcuya kalmış hayatımız ey baharım. Karın tokluğuna yaşadığımız, yetiştirildiğimiz, anasını sattığımın dünyasında oturmuş bir düzen, ar namus takan, sevdiğine sadık kalan, yürekten sevip, yürekten bağlı kalabilen bir tane insanevladı göstersenize bana...?
Bir oyundur ki bu kimin eli kimin münasip biryerindedir belli değildir. Herkes kılıfına uydurur, masum pozları çeker. Bir kırmızı ruj, bir kırmızı oje, bir kırmızı don yeter belgelemeye. Bunlar kırmızının asaletini bozdular abicim!
Bugün nefret ettim, kusasım geldi bunlardan.
Biri 1 aydır tanıdığı biriyle evlenmeye kalkar, ailesi vermedi diye kafayı yer, öbürü gider nikahı basar. Noluyoz lan?
İki karış topuk giyince kadınmı olunuyor, evlenmeyi kendine yakıştırabiliyormusun sevgili arkadaşım? Acelen ne? Hala ailenin eline bakarken, görevin sadece girdiğin yerden sağ salim, iyi bir başarı ile çıkmakken bu ne telaş?
"-Dersi kıracağım, kırıyoruuummm, kııı-rrr-dıııımmm! (asilik belirtisi, çok tehlikelidir!) -Şekerim sevgilim taaaa nerelerden kalkmış gelmiş, dün gece sabaha kadar arabada oturduk (neden ben sadece oturduğunuza inanamadımkine?!), sabahın köründe yattımda söylemesi ayıp (ayıp yorgan altında yavru be!), eh durum öyle olunca gelemedim, sevgilim gelmiş, okulmu düşünücem. Hohoho! (Kusucam poşet getir Ziyaaa!)..
-Dün gece çok pis içtik, ayılamadım sinyali. (Dozu kaçarsa tehlikelidir!)
-Abi varyaağğğ, bizim balkon böle komple bira şişesi, istif yapıyoruz, satmaya kalksan en az 50 bira alırsın onlarla (Senin gibi birinin o parayı yardım sandığına atmasını beklemiyoruz!), böööleee her gece kopuştayız, karılar kızlar alem yapıyoruz (Argadaşım yanında bayan var ya! Senin sevişken ruhundan bananeeee!!!), başım nasıl ağrıyo aga anlatamam, en son dünyayı geziyordum, texastaydım mesela, o derece yağğğni. (Allah cezanı versin, Ziyaaaa koşşş!!)
-Markacıklık sinyali. - Siyah saçlar her zaman önde. (Özentidir...)
-Markadır... Bütün pahalı alet edevatlar, giyim kuşamlar onlardadır. Yapma bebekler gibi, biblolar gibidirler.
-Bugün kırmızı bir kazak aldım, 150 lira saydım Allah seni inandırsın. (Banane!) Mağazaya girdim (her zamanki gibi), çarpıldım abi o kazağa, dedimki işte o, onu almalıyım, babam sağolsun (ne babalar var be, ben 150 liraya kazak alsam babam beni 150 parçaya ayırır, etimden iplik üretip 150 tane kazak ördürür) hemencecik alıverdi. Kredi kartımıda attı geçen ay cebime, sınırsız limit, deli bişiiyyy yaaa! (Ziyaaaaaaa, koş bana bişeyler oluyoo!)
-Siyah saçlarına gurban olduğumun emosu. Allah sizi ne yapsın! Ben cezanızı verebilirim kendi ellerimlen, heç gocunmam...Dialog üretemiyorum çünkü bu tarz kişiliklerle samimiyetim değil muhabbetim bile yok. O siyah saçlar hep önde. Böyle satmışım anasını tavrı, rock ve metal müzikler. Allah belanı versin yk'dan da beter. İntihar etti edecek halinden nasılda memnun hasbam. Yürü giiit!
-Birde ülkücüler var. Bir gurup abi olay çıksada adam dövsek şeklinde bir tavırla dolanıyor! Bunlar hangi amaca ve nasıl hizmet ediyorlar bilmiyorum. Bilen varsa anlatsında cahil kalmayalım.
-Ev kızı tavrında ki sürtüklere hastayım. Düzgün giyinirler, makyajları düzgündür (bazıları hariç) modern kadın ayağına bütün il ve ilçelere vermiş tipler bunlar. Biyerden kokusu çıkar elbet, ya konuşmadan, ya tavırdan, ya kırıtışlardan. Herkese her zaman verebilirler. İstisnasız yani! Mekanda farketmez, ot böcük, çalı çırpı, dağ taş, park bahçe, araba yatak kanepe koltuk farketmez. Sevişgen lanet mahlukatlar.
-Normal olanlarda her boku yer ama karda yürüyüp izlerini belli etmezler. Akşam içmişse, sabah koyu nescafesini tüketip renk vermezler. Makyajları, tavırları, fönleri, jöleleri, giyim kuşamları hep normaldir. Bol bol kitap okurlar, okul-iş-ev, her neyse, bunlar arasında mekik dokurlar. Eğleneceklerse eğlenirler, gezilecekse gezerler, canları çekerse sevişirler ama sabah okula gidince önüne gelene ağğğbiii varryaaa diye başlayan cümleler kurmazlar. Kimsenin bişeysine karışmazlar, yüzüne bakılcak şekilde takılırlar, abartmazlar.
Son şıktan olmanız dileklerimle. Bu dünya kaçılacak kadar salaklaştı. Durdurun lan inecem diyesim var. Ortalık salak kaynıyor. İçi boş beyinsizlerin arasında kaldım anam.
Bak şimdi ne dinliyorum, bana gelsin!
kıl kurdu gibi görünmekte pek çok kahraman
çok ordu gördüm fakat işi bitmiş tastamam,
bol buldun yağı kıçına sür hadi o zaman,

dosdoğru git önünde bekler seni tarlalar,
hayatın tozpembe bize de el ver,
benim elim yandı dilimden öte boş ver,

kilitli kalmış insanlığa özgürlük ver,
savaşa bir son ver,
şu gemine yön ver,
adam olup dön gel,
yada bize yol ver,

burası derin,
basınç fazla ve serin,
sanki bir tarafım ateş,
berim uçurum,
gerim kuduz köpek dolu,
yerim dar ama gene benim,

döndükçe dilim ve ben oldukça sağ,
döndükçe bu dünya ben hep yazacam,
ya boş olur yada dolu hisset ve dinle fakat gene de hiç kimseye sormayacağım.
.
bu çene gene düşmüş yere susmaz,
tek pas, hipnoz beni bayıltmaz,
bloklar,
kumpas beni şaşırtmaz,
gece gündüz karışmaz ve ceza hiç uyumaz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder