Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

28 Şubat 2011 Pazartesi

Oha, şimdide şizofren olduk!


Bu hafta bana oldukça "tempolu" geçiyor. Benim tempo bu kadar işte. Birilerini dinlerken bile yorulabiliyorum, ama dur lütfen hemen üstüme zıplama. Bilir misin ki beyinsel yorgunluk hepsinden daha vahimlidir?
Neyse...
Konular çok derin. Bazı insanların hala büyüyememiş olması beni üzüyor. Birilerinin arkasından atıp tutmak 15-18 yaş arası ergenlerin işi değil miydi? Ne zaman değişti bu kavram? Ne zamandır üniversiteli, işi sadece hayatını kazanmak olması gereken insanlar birbirini yalan-yanlış çekiştirmeye başladı? Gerçekten bilmiyorum. Birileri için üzülemiyorum bile artık.İçim çekildi çünkü. Hani gözünüzü kulağınızı kapatırsınız ama yinede dibinizde biter yabani otlar ya, benimki o hesap.
Kavgalı olduğum eski ev arkadaşım olan, abisinden kardeşine, kardeşinden abisine kombine ettiği sevgililerine vere dursun, bizde bunları görmeyelim unutalım, işi gücü bana çamur atmaya adamış. En yeni kulağıma gelen bilgi benim şizofreni hastası olduğum. Evet maalesef kendi hastalığımı da yeni duydum, vıy vıy vıyyyhhh... Meğersem ki lan ben senelerdir şizofrenmişim de haberim yokmuş. Ehe :) Bilmiyorum şizofreninin ne demek olduğunu sanıyor ama bilmeyenleriniz, yada kulaktan dolma bilenleriniz için küçük bir kaynak sunmak isterim.
Evvela şunu belirtmek isterim. Ben daha önce milyonlarca kez bahsetmişimdir ki, majör depresyon hastası idim. Lakin bu hastalığımın teşhisi intihar girişimimden sonra konuldu. Çok ağır uyku ilaçları kullandım ve uyuyamama rekorum 72 saatti. Psikolojik rahatsızlıklar ne olursa olsun herkesin dönem dönem yaşadığı boktan devrelerdir. Benimkide 17-18 yaş arası gerçekleşen bir rahatsızlıktı. Ortaya çıkış nedeni biraz ailevi problemler, biraz okul ile alakalıydı. Allah depresyonun en ağır safhası olan majör depresyon tanısını kimsenin başına vermesin. Şuan durup düşündüğüm zaman intihar denen o saçma sapan ruh halini hatırladıkça tüylerim ayağa kalkıyor. Çünkü intihar halimin büyük kısmı beynimde yok. Bu eski arkadaşlarımın densizlikleri yüzünden hastalığımı yeniden anımsadım ve gerçekten korktum. Depresif bozukluklar elbetteki utanılacak şeyler değil. O zamana ait bir kaç fotoğrafım var elimde, şişmiş surat, patlamış dudaklar, morarmış göz altları. Muhtemelen günde 12-13 saat uyumam o zamandan kaldı bana. Ama başka yolu yoktu. Küçüktüm, dirençsizdim... İşin yanisi, allah arkamdan dedikodumu yapanlarımın bile başına vermesin. Çünkü biliyorum, ben yaşadım, ben çektim bunları. Öyle dışarıdan laf kalabalığı yapılacak kadar basit değil.
Hastalığımdan tedavi oldum, hatta ilaçları kendim bıraktım. Çünkü doktorlar yazdıkça yazar. Sen ben iyiyim desen bile yazmaya devam ederler. İlacı 6 ay kullandıktan sonra kendi rızamla bıraktım ve birdaha hiç bir zaman yatağın içinde saatlerce dönmedim. En fazla yarım saat sonra sızıyorum. Ve o zamandan beri günlerce süren bunalımlar yaşamıyorum, şükür ki.
Tedavim devam ederken şu sitede adminlik yapıyordum. Şimdilerde boş, viran olan bu sitede bir zamanlar su aslanoğlu adında bir psikolog hizmet vermekte idi, gönüllü olarak. Bu benim eski ev arkadaşım olacak aşifteyle bile seansa girmişti. Hatta su hanım sayesinde bazı sorunlarına çözüm bulmuştu. İnsanoğlu adında bir blogu vardı su hanımın, makaleler falan yayımlıyordu. Güzel bir ortamdı ve belkide ben o site sayesinde toparlandım. Sonra adminlerden biri ile tartışınca görevimden ayrıldım. Aynı zamanda sitenin tasarımıylada uğraşıyordum. Forum kurma sevdam oradan kaldı.
Her neyse, asıl konu hakkında bir kaç görüş belirtmek isterim. O zamanlar adresini verdiğim forumda bir şizofren hastası vardı. Gerçekten allah kimseye vermesin türden bir hastalık bu. Düşünsenize, bir arkadaşınız bu hastalıktan muzdarip, biyere gidiyorsunuz, yanında birini getirdiğini iddia ediyor ama onun gördüğü kişiyi siz görmüyorsunuz. Arkadaşınız, hayal dünyasında gördüğü biriyle saatlerce sohbet ediyor ama siz o kişiyi göremiyorsunuz. Siz mi delirirsiniz yoksa arkadaşınızmı bilemiyorsunuz. Ve en önemlisi tedavisi çok zor. Tamam yok değil ama belki yıllarını alacak. Üstelik bu kişilerin büyük kısmı çalışamıyor, sosyal çevreleri sıfır, sevgilileri olmuyor, fikirleri karmakarışık. Bu, yalan söylemekle aynı şey değil ve kesinlikle dalga konusu olabilecek bir hastalık değil. Ve o insanlar şizofren oldukları için sosyal çevreden itiliyor, kabul görmüyorlar, itiliyorlar ve hastalıkları hat safhaya ulaşıyor. Yalancı, kişiliksiz, deli tabir ediliyorlar ve bu utanç verici. Bir psikologla net üzerinden bile olsa 5-6 ay çalışmış olmak bana bu hastalık hakkında çok bilgi sağladı. En azından bir gün böyle biriyle karşılaşırsam nasıl davranacağımı biliyorum.
Ama bazılarımız bilmiyor. Birgün kendi çocuklarıda şizofren olabilir. İsmiyle bile dalga geçmek... Bu nasıl bir şuursuzluktur? Hayır, ben kesinlikle şizofren olmadığımdan eminim. Eğer öyle olsaydı eski oda arkadaşım canım ciğerim, bunları elin kızından duymak yerine bizzat şahit olurdu gibime geliyor. Yoksa kendimden şüphe mi etmeye başladım? En azından gittiğim hiç bir psikiyatri reçetemin tanı kısmına şizofrenik bozukluk yazmadı. Şizofreni tedavisinde kullanılan tek bir ilaç almadım. Evet basit antidepresanlar değildi, bi atarax, bi lustral kullanmadım. Fakat duygu durum bozukluğu içinde ilaç almadım. Aldığım ilaçlar beni gece 9da uyutur, sabah 7de uyanır ve hiç uykum bölünmezdi. Uykum hala bölünmüyor, tuvalete bile kalkmıyorum.
Ayrıca ilaçlarımı alırken kafein kullanımınıda durdurmuştum. Çay bile içemiyordum. Düzelmemdeki en büyük etken buda olabilir. Neticede kafam artık güzel değil. İntiharın bir çaresizlik olduğunun farkındayım. Yaşadıklarımı bir yazı ile anlatmışım... Gerçekten boktan bir durumdu...
Bu psikolojiyi hemen aşmalıyım..Ehe :) Herneyse işte, öyle oldu yani. Biri arkamdan Kumrall şizofren hastası, lisedeyken tedavi görüyordu, hala görüyor falan gibi bir takım ıvır zıvırlar uydurmuş. Yada uydurmamış, işine öyle gelmiş. Anasını satiiim, giren çıkan belli değil, ne olacak benim bu halim sağyın okur? 0-6 yaş gurubu çoluk çocukla uğraşır oldum. Herhalde şuan bir obsesyon atağı geçiriyorum. Çünkü harbi harbi kafama takılmış bu mevzu ki, böyle uzun bir yazıya konu oldu.

2 yorum:

  1. can sıkıcı bir durum kumralım ama sen kendini bildikten sonra bırak millet konuşsun dursun. anca konuşurlar zaten başka bi halt etmeye güçleri yetmez onların.

    YanıtlaSil
  2. Bende aynen böyle düşünüyorum tubacım. İnsanlar büyürler bunlar büyüdükçe beyinsizleşiyor.

    YanıtlaSil