Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

25 Ocak 2009 Pazar

Çok sevgili yaşantıma, biraz daha kurdale!

Peki ben tuhaf bir insanmıyımdırkine?
Her hafta cuma gecesini cumartesiye bağlayan o muhteşem saatlerde uzun uzun düşünüyorum. Ve vardığım kanı, işte o muhteşem şarkı, beni sürekli güldüren, gülmekten yardıran, beyazı ve beyaz show ekibini sürekli cukkk diye oturttukları için kutlatan o muhteşem şarkı.
Şuan yavrularınızı bilgisayarınızın ekranından, kolonlarından uzak tutmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.. Küçük yavrularınızın böyle bir felaketten dolayı ağır müzik kulağı yaraları almasını istemiyorum...
Dikkatle izleyiniz, ve gülünüz!




Bütün samimiyetimle dinlerken neler hissettiğinizi gerçekten bilmek isterim....

Bu bir girişti aslında...
Uzun süredir yokoluyorum, olmak zorunda kalıyorum, çünkü memleketteyim ve internetim yok. Böyle birilerinin kapısını aşındırdıkça hafif değişiklik, hafif bi duygu sömürüsü ile yazmaya, çiziktirmeye çalışıyorum.
Birsürü şey oldu, çoook malzeme çıktı bana bu geçen zaman aralığında ama yazmama, pardon konuşmama kararı aldım. Tabi anlatabileceğim bir kaç şey var, bu rtük bugünlerde bitek banamı sansür yapar anlamam (!)

*Evimden taşınma, birde yurdu görme, birde yurtta sürünme planları yaptım, tabii bu kişisel ihtiyaçtan ziyade kişisel bir başarının kararıdır.
Daha açıklayıcı olmak gerekirse kadınların iç savaşı. Biraz felsefe uyuşmazlığı, biraz kültür farklılığı, biraz soğuktan donan sümük, biraz aç kalmanın korkunç hissiyatı, biraz da benim ani değişen ruh halimden ötürüdür bu taşınma kararı. Bu ara arenadan kaçma kararıma kızanlar olduğu gibi, çok doğru olduğunu düşünenler ve çok sevindirik olanlarda var. Sen hangisi oldun derseniz hepsi diyebilirim.
Bir aşk oyunudur giderde, nereye gider bilinmez.
Bazılarımız yıllarca aptal ve ezik görünmüştür, ama içlerimizi açsanız korkunç şeyler görürsünüz.
İki kadındık. İkimizde ezik ve salaktık görünüşte. Karşılıklı oturup içimizi bir açtıkki, hemen saldırı planları, zıtlaşmalar, fikir ayrılıkları başladı.
Kimse gittiği yolun hatalarını kabul etmez. Kabul edenler erdem sahibi insanlardır. Bu erdem sahibi insanlar hatalarını genelde kimseye bırakmadan kendileri bulurlar.
Bazıları ise macera peşindedirler. Neden? Çok film izlediklerinden olabilir belki...kimbilir...

*Ekonomik kriz olduğunu iddia ediyorsunuzda eyyy insanoğlu, neden delirmiş gibi çarşılara, pazarlara, devasa mağazalara yığılıyorsunuz bir anlasam...
Bugün sadece 3 iş halletmek üzere çarşıya çıktım sevgili ablamla...
Manzara korkunçtu...
Sanki tüm Bursa sözleşip çarşıya çıkmıştı. Kırmenço hanım ablalar itiş kakış ucuzluk selelerini karıştırırken ben onları uzaktan izlemeyi tercih ettim. Oldum olası alışveriş işini hiç sevmediğimden olabilir.
Şu herkesin diline dolanmış ekonomik krizi bir ben göremiyorsam allah beni davul etsin ne diyim...
Gerçi parasızlıktan herkesin sürüm sürüm süründüğüde makul.

*Bu aralar komik birşeyler yaşamadım. Sıkıntılı, hayli sıkıntılı bir dönem geçiriyorum. İki kişi tarafından satıldım, satışa geldim, korkunç günler yaşadım, gerçekten aklımın bazen delirdiği anlar oldu. Bazı insanlara bazı şeyleri anlatmak gerçekten çok zor.
İletişim bilmeyen, anlamayan, dinlemeyen, önyargılı insanlarla uğraşmak gerçekten çok zormuş.
Ve bazen bu insanlar çevrenizde olmasına rağmen, aranız iyi iken bunu anlamak ne kadarda güçmüş.
Şimdi bir deneyim daha kazandım işte...
2 gündür bir ferahlık hissediyorum. Çok rahatladım diyebilirim.
Bana o zor koşullarda manevi olarak ne şekilde olursa olsun destek olan herkese çok teşekkürler...
Bu akşam şu son 2 haftadır geçen her akşamdan dahada iyiyim.

*Bu arada şafak 22 oldu. Ne bitmez şeymiş bu be! Kafayı zıplatacam artık yeter!

*Sevgili babacığım,,
En derin saygı ve hörmetlerimle yazıyorum bu satırları sana.
Sen bunu okurken ben çoktan, beni o hıyar gibi ektiğin, tohumumdan yeni hıyarlar almayı amaçladığın, allahın cezası beldeye geri dönmüş olacağım. Lakin sana bu gerçekleri direkt söylemeye g.tüm yemedi. İlk dönemde 2 dersi taktım babacığım. Evet yalnış duymadın, iki sevimli dersten geçemedim. (sevimli olma ihtimallerini söylememiş farzediyorum!!) Şimdi sen arabayı yinede yavaş kullan. Şayet beni dövmeyeceğinden eminim, okuldan almayacağındanda eminim, ama bir saat boyunca yapacağın o psikolojik eziyetlerden çok emin değilim. Bu yüzden başına birini dikip, öğrendiğin zaman beni araması için tembihledim. Sen gelmeden önce bir tek atmayı düşünüyorum :))))
Ayık kafayla kesinlikle çekilmiyorsun çok muhterem pederim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder