Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

6 Ocak 2009 Salı

Biri Beni Durdursun!


Yoğun, yorgun, çok kararsız ve berbat geçen bir final gününün ardından merhabalarımı sunmaktan çok büyük bir keyif alıyorum.
Biri artık beni durdurabilirmi?
Yazıyı yazarken aynı anda google illetine "bloga kar yağdır" yazıyorum...
Sabah saatlerini sevmediğim gibi, sabaha kadar oturup, üzerine okula gitme konusunda çok korkunç kabuslarım var.
Mesela sabah babamın başıma gelip, "kalk benim hırvat kızım, kalk benim melek yüzlü şeytanım" denemeleri rüyama giriyor. Arkasından ekliyor, "kalk lan, suyu dökecem suratına" falan diyor, çok tırsıyorum sabah kalkınca tepeme dikilip sigara paketlerini kafama atacak diye...
Baba beniiiiiii okuldan alllllllllllll!!!
Malum şahısla aynı sırada oturmak zorunda kalktığımı ve çok tırstığımı gördüm bide bu gece. Allahım sen yazdıysan boz yarebbim!
Feminen bir temayla ve kar yağışı efektiyle aranıza giriş yapmaktan memnunum evet...
Pembe pembe yaziciiiz inşallah...

Bu sabah okula gittiğimde bir telefon aldım. Karşımdaki şahıs gayet ciddi konuşuyordu, yok kendisini iyi tanıyorum...
-Bacım bak komple Bursayı toplayalım hiç sorun değil. -Gerek yok abi, valla gerek yok yaw! Ben çözüyorum sorunu merak etme sen! -Bak gelelim diyorum, kaslarım tam modunda. -İstemiyoooooorummmmmmmmm!

İstemiyorum arkadaşım sınırlarını zorlama işte. Zorbamıyız biz, hem şimdi sen benim gündemimi nerden öğrendin onu deyver bana hele!!!
Evet evet, ben zorba değilim, yani karşımdakinin zorbalaşma ihtimaline karşı ancak birşeyler düşünebilirim...
Neyseki telefonu 25 dakika kadar inatlaşmayla son anda kesip, tamam ben seni arayacam abi! diyerekten kapattım.
Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum :)
İşin tuhaf tarafı, ben ağzımı açmadan hayatımı bilen çok insan var, bir şekilde haber uçuyor, asker garısıyız ya, illaki koruma kollama olacak. Emanete hıyanet bu borumu!
Bir takım telefonlar almaktan, dardamısın? sorusunu duymaktan memnunum ama, buhranlarım bastı, sanki başıma bir iş gelse aramayacağım, bizim hırdavatlarda bi iş gelmeden müdahale etmeye çabalıyorlar, ne diyim, Allah benim başıma zeval vermesinde, uykularımdan sıçramak zorunda kalmayayım.

Öğleden sonraki sınavı hocanın çığlıkları arasında başım çok ağrıyarak ve zorla vermiş olsamda kesin geçicem, kararlıyım!
Kadının çığlık atmadığı bir an bile yokki, ses tonu hep çığlıkımsı!

Okuldan çıkarken içimde birşeyler koptu yine. Kendi kendime insanların neden kıymet verilmesi gereken şeylere kıymet vermek istemediğini düşündüm. Yazık oluyor bazen. İnsan üzülüyor, karşındaki hiç üzülmüyor, sen genede mutlu mesut görünmeye çalışıyorsun.
Kader işte.
Keşke kimse üzülmese, kırgınlık, fesatlık, kaçınkuralığı terimleri olmasa...
Fazla birşey çıkaramadım, şuan çok üşüyorum, biraz enerjim olacaktı kiiii!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder