Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

12 Mayıs 2008 Pazartesi

Bahar akşamları...


Hasretim.......
Geceler gündüzlere katıştırıldı...Bir bağın bozumu gibi ince ince işlendi yürekte...
Eskiden böyle huzursuz değildi bahar akşamları...
İnce ege türküleri dinlenirdi...Mis gibi çaylar içilirdi...
Güneş batınca bir telaş sarardı ev halkını...
Herkes nefes alabileceği bir yerde toplanırdı...
Şimdi her birimiz başka yerlerde....
Bizi kopartan, çayımızı ocakta mahzun bırakan, bizi savuran, bağımlısı olduğumuz sigaranın bile tadını alıp götüren şey, her neyse işte...
Yüzümüzü yemeklerde bile göremez olduk...3 kere sofra kuruluyor artık hanemizde...Lokmalarımız boğazımıza diziliyor...
Birbirimizi dinleseydik keşke...Sanırım tek mantık, başına buyrukluk bu olsa gerek...
Sonunda biz bile birbirimizden bıktık...
Herkesin konuştuğu bir dil oldu...
Birimiz sözle anlattık...Öbürümüz sertliğimizle...Bir diğerimiz her sıkıştığında satırlarına kaçtı....
Hepimiz konuşabiliyorduk oysaki...
Bahar ayında yaprak döküyoruz...
Birimiz şişelerle dertleşiyor...Öbürümüz sabah bindiği metronun raylarıyla...Bir diğerimiz evin duvarlarıyla...
Herkes yoluna koydu hayatınıda....
Nerde biz...Biz nerdeyiz...?
Yargılanmak ağırdır...Konuştuğu dille yargılanmak çok daha ağır...
Herkes hayallerinin peşinden koşuyor, öyle veya böyle...
Kendime sordum...Cevabı alamadım...
Çokmu kötü hayallerinin peşine düşmek...Bunun yüzünden insanlardan kopmak...
İçim hayır dedi ama...
Kimse kulak asmıyor be arkadaş...
Herkesin amacı sadece hayata tutunmak olmuş...
Bir kuru soğanlada doyuyor mide..Ziyafete gerek yok...
Mutlu olamadıktan sonra, yediğin dana eti bile midene oturur!!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder