Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

22 Eylül 2010 Çarşamba

O zaman, mutlu olmak lazım....


* Sen yapmazsan yaparlar, sen gitmezsen giderler, sen onu tam zamanında almazsan, gidip alırlar söke söke. Sende totoşuna baka baka gidip ağlarsın bi köşede içine içine. Gözlerinden yaş gelmesede için kudurur nasıl olsa.
Gökyüzüne yıldızlardan kalp çizerler beraber, mululuktan birbirlerine kuşum böceğim isim takarlar, sen vaktinde ayyyy ben yapamam, içim elvermedi, hislerim boyumu devirdi diye gezinir durursun.
Onlar bişeylerden faydalanır, alıp giderler senin olanı. Senin sesin çıkmaz. Susakalırsın öyle işte.
Aşkta neler yapmışım şöyle bir baktım, kendim bile hayret ettim.
İçim istemedi diye gitmemişim. İçimden gelmedi diye yapmamışım. Elde ediyim diye rol kesmemişim. İçimden ne geldiyse öyle davranmışım. Sonuçta kaybetmişim. Peki neymiş? Rol yaparsan istediğin şeyi rahat rahat gider alırmışsın. Erkekmiş o, ona mal çokmuş, o istedimi karılar kızlar gelirmiş. Onunki de hayatmış.
Bazen sırf ağırlığımı koyayım, inat edeyim, ulaşılmaz görüneyim diye çok sert konuşabilmişim. Böyle bana söylense o kelimeler kendimi asardım, onların hiç biri asmadı lanet olsun. Çok dayanıklı olanları seçiyorum ben özellikle. Hayır, dimi ama amacın ne senin? Biriyle yaşa bişeyler işte ne arıyosunda ne bulmaya çalışıyosun. Ama yok. İlla her seferinde kendime küfür edicem alışkanlık oldu bu bende artık.
Çatır çatır kavga etmişim, bi kenara çekilip masum masum ağlamamışım, gitti diye kendimi kesmemişim, olmadı diye beynimi patlatmamışım. Sürekli bağırıp çağırmışım. Ama şuda bir gerçek, beni böyle yapan babamdır. Kendisine normal ses tonuyla bişey söylendiğinde algılayamıyor, illa bayılana kadar delire delire bağırmak lazım. İlla her seferinde sinir krizi geçirmek lazım. Ben ona ne desem fikirlerine aykırı. 3 kuşak fazlayım ben ona. Oda bana...
Aslında hepsi aynı şeye bağlanıyor. Dik başlı olan bir kızı, her istediğini söke söke yapan bir hatunu kim ister? Uysal değilim ben bikere. Bişeyi yapmak istersem yapıyorum.İtaat edemiyorum. Huyumda suyumda yok. Zaten babam bu yüzden pişman. Adam bana erkek olayım diye deli olmuş, ben çat kız gelmişim. Beni kalkmış erkek gibi yetiştirmiş, şimdi toparlayamıyoruz hepimizi olayı. Biraz kız gibi davranıp, evimin kadını, çocuklarımın anası olaydım, bunlar olmazdı.
Geç bu işleri kumrall. Ananında dediği gibi, sen onun kaderini aldın teeee ana rahmindeyken. Herşeyde başarılı olursun, bi kocada olamazsın. Kuduruk bi herifle 40-50 sene uğraşırsın anan gibi. Ne dikin kalır ne düzün.

*Haftasonu eski ev arkadaşım evlendi.
İlk defa bir düğünde çok mutluydum. Bi nedeni çok sevdiğim bir arkadaşım askerden izne geldi ve yanımdaydı. Diğer nedeni sürtük karının biri bizi o arkadaşımla bi arada, filinta gibi, şıkır şıkır görünce fesadından bayılma noktasına erişti. Bayılsaydı bende mutluluktan bayılırdım.
Aman ne fitneler ne fesatlar.
Bu hatunla ben çok kötü kavga etmiştim okuldan dönmeden evvel. Çok iyi iki arkadaş çok ezeli düşmanlar oluvermiştik ama ben pek umursamıyordum. Yani sonuçta başka işim mi yok sürekli onun düşmanlığını kurcalıycam, okul bitmiş, görmem etmem karıyı. Bırakmıştım öyle.
Sonra bigün bişey farkettim.
Bu hatun beni arkadaşımın düğününe istemiyo. Facebook'tan sürekli bana hakaret ediyo kendi profilinde falan. Gelirsen şöyle yaparım böyle yaparım. Bende mesaj gönderdim. Bana sürekli sanaldan yetiştirme laf, gel yüz yüze çemkir dedim, tabi insanda g.t olsun bunu yapacak. Fırsat vermeden engelledim. Çünkü çok iyi biliyorumki konuşursam sürekli atışmaya döner olay. Uğraşmak istemedim, yerim belli yurdum belli, yiyorsa gelsin dedim geçtim kenara.
Nitekim atıp tutan hatun, kızın kınasına da düğününe de sondan geldi. Yüzüme bakmaya ödü koptu. Yanıma yanaşamadı. Öyle fısss diye kaldı.
Biz bu tiplere kısaca sanal alem delikanlıları diyoruz.
Biz salonda asker kankamla otururken, onlar sevgilisi ile salona girdiler. Bir baktı bana, birde kendine... Sanki en yakın arkadaşına değil, öööyle uzaktan bir akrabasına geliyor hasbam. Paspal paspal. Biz tabi abiye elbiseler, siyah takımlar... Filinta gibiyiz...
Öylece geçti o akşam. Sidik yarıştırdı benimle, aptal saptal. Ben dansa kalktım oda kalktı, ben oynamaya kalktım ardımdan zıpladı falan.
Arkadaşımın yorumu, "bu kız çocuk" oldu. Katılıyorum. Sevgiliden kadersiz olduğum gibi dostluktanda kadersizmişim ben. Ne kadar aptal varsa bendeymiş. Çekiyorum herhalde bilmiyorum.
Ama mutsuz hissetmiyorum kendimi. Ne olursa olsun, ne kazık yersem yiyeyim iyiyim. Öyle olmam lazım, yoksa toparlayamazdım. Kendini zorla sıkmakla eşdeğer.
Öyle işte...
Hala mutlu olmak, olabilmek, bunu başarabilmek, gerçekten, içten bi şekilde, güzel bir duygu. Denemeye değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder