Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

13 Eylül 2010 Pazartesi

Denememeliydim...

Midem çok fena ağrıyor. Böyle içerlerden başlayıp kalbime doğru çıkan bir ağrı bu. Romantizm imanını geliştireyim diye laf salatası yapmıyorum ciddiyim.
@Cuma günü
Boynuma özlemiyle öpücüğünü kondurduğunda kendimi ilk kez ona karşı birşeyler hisseder bir halde buldum. Yoksa onunla takılmıyordum. Aşk meşk düşünmüyordum. Mutlu olmuştum. Hatta kahveyi üstüme döktüğünde, telefonuma şekerli çay devirdiğinde bile onu seviyordum. Öyle hissetmiştim yani.
Artık biliyorum. Onda başka şeyler var. Ne olduğunu bilmediğim, canımı acıtan şeyler. Sevilmeyi özlemiştim, sevmek istemiştim.
Hani farklı hayatlar vardır, tamamen bambaşka... Değerlendirdiğimde, biz ikimiz, ayrı kutupların insanlarıyız ama aynı şeyden dolayı acı çekiyoruz. Şimdi ona yaklaşamıyorum çünkü artık hata yapma lüksüm yok. Gay kuaförümün söylediği gibi. "Tatlımmm!!! Çok güzelsin fakat ben gay'im"
Arasaydı, belki içimdeki acılara rastlardı. Acı çektim çünkü. Babam sözleriyle ananemi ağlatığında, annemi üzdüğünde, saçından yağ akan yengemin, kendini kadın zannedip dayımın onu aldatmasının suçunu aileme yüklediğinde hissettiğim acıyı... Babamı tekrar öldürmek istediğimde hissettiğim acıyı belki anlardı. Ama kendi küçük, acılı, buhranlı aşk hikayelerini düşünürken beni unuttu ve ben düştüm.
O benim en yakın arkadaşımdı.
Sonra onu öpmek istedim. Onun beni öptüğü gibi, sevgi dolu... İnsanların aklında başkaları varken, diğer başkalarına bişeyler hissetmeleri ne kadar doğru bir denklem? Oda, bende aynı şeyi yapıyoruz.
Avutulmaya ihtiyacım yok, hiç olmadı bilirsin. Beni uyutup, metre metre boynuz taktıkları zaman sadece dudaklarım morarıp şişmişti. Ama o şişik heriften çıkardığım acı, o gün yaşadığım acıyı çıkartmakla kalmayıp bana müthiş zevk verdiğinde olduğu gibi... Ben kendi işimi kendim hallettim zaten hep...
Nefretim geldi napiyim. Uyku tutmuyorsa benim suçum mu? O kadar mal mıyım ben gündüz anam ağlatılsın gece ossura ossura uyuyayım. Duruyorum işte. Dalga geçiyorum. Abuk sabuk muhabbetler açıyorum eski dostlarımla. Elimden başka türlüsü gelmiyor.
Artık sadece insanların aşkları gelsin, keyfleri gelsin, ay dur bi emin olsunlar, sabır diyemiyorum kendime. Çünkü ben artık planlayıpta yaşayamıyorum. Her şeyi deniyorum işte. Mutlu olmaya çalışıyorum, hala sevebiliyorum, bunun için çabalıyorum.
Eskiden aşk için ağzımdan burnumdan geliyordu, şimdiyse miğdeme oturuyor.
Unuttuk işte, herkes unut, üzülme dedi unuttuk. Eeee? Yeniden de deniyoruz? Noluyo? Bana mı kötüleri çarpıyor nedir yani?
"Allahaşkına sevme beni nolur. Senin sevme şeklini anlayamıyorum ben. 18lik lise aşkları gibi emin değilimlere gelemiyorum. Bayat eski aşklara saygı duyamıyorum. Hepsini okudum hepsi var bende. Yeter artık herşey burnumdan geliyor. Bi tarafımdan mutlu olmak istedim olmuyorsa usulca çek kapıyı çık artık. Bu saatten sonra kimsenin keyfi azıcık bile umurumda değil. Ben tehlikeli oynarakta mutlu oluyordum. Kompleksli olmak istemiyorum. Dudak bükemiyorum kendime. Gideceksen sessizce çek o kapıyı. Kapı önü gürültülerinden usandım.
Sevmeyeceksen kalma benimle ne olur.
Ben kimseye bunları söylemedim.
Gideceksen git ama... Ama incitme beni. İncittirmeyeceğim an geldiğinde ben pişman olmam. O pişmanlığı en çok sen yaşarsın..!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder