Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

4 Ağustos 2010 Çarşamba

İstersen günde 10 paket iç, kimsenin malum yerinde olmuyorsun, onu anladım... Acını dolu dolu yaşadığında, gözyaşlarına teselli verildiğinde kendini aptal gibi hissediyorsun, benim gibi içine içine akıttığındada farketmiyor, bu sefer insanlar kusmadığın için embesil gibi etrafında fır dönüyor. Yani sen istediğin yerde tut, sonuç hep aynı oluyor. Bir düzine saçmalık...
En azından bu sefer -zaten istemiyordum ayrılmaya gönüllüydüm, olmuyordu falan demeye çalıştım, ama içim öyle demeyince öyle olmuyor...
Koskoca 4 yılını, hayatının en güzel yaşlarını vermişsin, elinde düzgün bir anın bile kalmamış, kalanlarda bahsedilecek olanlar değil. Sevmişsin, yeri gelmiş acından gebermişsin, sana giren girmiş, çıkan çıkmış, onun her tarafı keyifte, nerde akşam orda sabah olmuş... Sen oturup kendine beddua etmeye başlamışsın. İşi makaraya sarmışsın artık, sürekli gülüyorsun, pozitif görünüyorsun, hayırlısı olsun diyorsun ama içine akıyor işte..
Onun üzülüp üzülmediğini merak ediyorsun. İçindeki o ses, üzülmüyor diyor, diğer duygusal içsesin üzülüyor diyor.. Sen, birey olarak, nereye saracağını, ne yapacağını şaşırıyorsun. Beklediği yerlere takılı kalıyorsun, köşelere ağlıyorsun, kesinlikle susuyorsun!
Şimdi, hayatımın en karmaşık dönemini yaşıyorum. Susuyorum! Susuşum içimde adeta zehir etkisi yapıp, kasıp kavuruyor. Ağlamak istiyorum, biyerde tıkanıyorum. Bu berbat bir duygu.
Berbat bir haldeyim. İyiyim, aşırı iyiyim. Ama tık diyeceğim anı bekliyorum. Bayılana kadar ağlayıp kendimi biyerlerden atacağım anı bekliyorum. Öyle bir doluluk var içimde.
Kelimeler hiç birşeyi ifade etmiyor bu günlerde...

2 yorum:

  1. Şimdi satır satır yorum döksem ne fayda...
    dediğin gibi "giren girmiş, çıkan çıkmış"
    ama bir musibet bin nasihatten iyi olur derler... bir dahakine ne paylaştığının, ne yaşadığının, ne kadar önemsenip, sayıldığını daha iyi sorgular daha objektif cevaplar bulursun.

    artık yapacak yapacak şey yok. bu dakikadan sonra unutma zamanı
    ne onun olanlar için üzülmesine muhtaçsın ne de yaşanmış bitmiş anılara...

    artık yok sayacaksın, umursamamaya, kıskanmamaya çalışacaksın hiç olmamış gibi..

    belki uzun bir dönem olacak ama sonunda sadece bitmiş bir hiç olacak...

    belki kısa süre sonra başka biri çıkacak karşına ve eskinin izleri hemen örtülecek ama artık yenisine paçayı hemen kaptırmayacaksın, yani kaptırmamalısın...

    artık o yok ve bunu kafana sok !

    YanıtlaSil
  2. Keşke bunu kafama sokmak 2 günde yapabileceğim birşey olabilseydi. Keşke...

    YanıtlaSil