Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

17 Ekim 2010 Pazar

Selam dünyalı!


Neyseki yavaş yavaşta olsa duruldu ortalık. İçimiz açılsın diye kaç gece ağladık hüngür hüngür, sonra bitti nihayet... zorda olsa.
Sonra hayatıma kaldığım yerden geri döndüm, mecburen. Birşeyler yapmak zorundayız nede olsa, yemek yemeliyiz, su içmeliyiz, yürümeliyiz, güneşe bakmalıyız, gökyüzünü izleyip gülümsemeliyiz yersiz bir biçimde, küçük bir çocuğu görünce tebessüm etmeliyiz... Yapmalıyız... Başka yolumuz yok çünkü...
Hayata kaldığın yerden geri dönmek fikri beni kastıkça kasıyor. Çünkü hep aynı şeyi yapıyorum. Hayata geri dönüyorum, tekrar gülümsüyorum, tekrar insani faaliyetlerde bulunuyorum, tekrar, en baştan alıyorum herşeyi ve "hayırlısını dileyerek allahtan" tabii ama farkeden ne var? Benim sınavım yalnızlık üzerine olmalı. Yalnızlık sınavı kolay bir sınav değil.
Önce bir gecede üst üste gelenlerle başladı. Komşularla kavga ettim, bacağımı televizyona çarptım (nasıl yaptın sorusunu mu sordun? basit... peder bozulan televizyonu salonun ortasına fütursuzca koyar, sende karanlıkta görmez geçirirsin bacağı, bacak morarır, sen 15 dakka odanın ortasında ağlarsın), eski sevgilime rastladım, sevgilisinden ayrılan arkadaşım 2 saat telefonda tuttu ağlaya zırlaya, şarjım bitmeseydi hard diski yakıcaktım... Hepsi aynı gece, 4-5 saat içinde oldu.
Sonra uyudum.
O kadar tepkisizce uyudum ki kendime çok şaşırdım.
Sonra uyandım, okula gittim, birinden çok hoşlandım, bi an tam evlenilecek adam dedim ama sonra onunda takıntıları olduğunu farkettim ve vazgeçtim. Sanırım bu benim karşıma hep çıkacaktı, birde ona üzüldüm uykusuz uykusuz dönerken yolda...
Tam o esnada çok garip, hem komik, hem ürkütücü birşey yaşadım.
Minibüs'ün en ön koltuğunda oturuyordum. Şöförün arkasındaki koltukta. Şöför abi ışıkları loşlaştırmış, ibrahim tatlıses açmış, mesut mesut yolu takip ederken dalmışım uykuya. Bende bir paranoya var, uzun yoldayken arabanın yanından tır geçince panikliyorum bi an, çarparmı, çarparmıyız, altına girermiyiz falan diye ürküyorum. Tabi o esnada uyku, tam uyku hali değil, öyle bi gitmişim, bilincim uçmuş ama dışardaki sesleri alabiliyorum net bi şekilde... Rüya gördüm, karşıdan bir tır geliyor, ışıklarını görüyorum, ve biz komple tırın altına giriyoruz. Sersemlemiş bir şekilde, "Hiiiii!!!" diye uyandım. Etrafıma baktım, evet hala yoldayız, sağız, normaliz, şöför dikiz aynasından saniye saniye aralıklarla baktı bana. "Bayan, iyi misiniz?" diye sordu. Gözlerimi patlattığımı gördüm dikiz aynasından. Sonra toparlandım, "Şeyyy..." dedim, "Ben dalmışım sanırım, rüya gördüm, tırın altına giriyorduk" diye çıktı ağzımdan birden. Şöförde bende kalakaldık. Adam bana mı baksın, yola mı baksın şaşırdı. Sesi dağıldı, sordu, "Sizin rüyalarınız çıkmaz değil mi?" dedi, zannedersem gözlerimdeki siyah kalemden ötürü beni büyücü falan zannetti. Ben gülmeye başladım tabi o an. "Yok, genelde çıkar ama birebir aynısı olmaz" dedim. Eminim adam gara varana kadar altına etmiştir. Ben yarı yolda evimin alt tarafında indim çünkü, beni indirirken gayet mutluydu. Yazık, çok acıdım ona.
Garip rüyalarımı kendi yatağımda görsem daha iyi olurdu sanırım :)
Perşembeyide öyle bitirdim.
Cuma günü kavak yellerini izlerken yine binbir küfür ettim. Nedenini izleyenler bilir. Yahu dağhan'ı geri getirdiniz, neden asıl rolüne geri sokmuyorsunuz be insan evlatları. Tims production bizi kukla gibim oynatıyor 8 bölümden beri, ha Efe'yi gördüler, ha görecekler... İçim şişti yeminle 2 aydan beri... Her cuma gecesi küfür ediyorum, girmediğim günah kalmıyor.

Bu akşam birşey izledim ona çok şaşırdım. Şu adrestende gayet rahat izleyebileceğiniz gibi, artık ufoların varlığına iyiden iyiye inanmaya başladım.
Görüntüler montaj olabilir mi, gökyüzünde bağımsız hareket eden o denli çok cisim olabilir mi, halkı kandırmak için bir yola mı başvuruyorlar muamma, ama sonuçta zaten yıllardır yapılan araştırmalara bakarsak, bütün nasa'nın hayalperest çalışanları olduğuna inanmak bana çok güç geliyor. Bu yüzden inanmak istiyorum.
Evrenin sonsuz bir boşluk olduğunu biliyoruz, sadece bizim dünyamızla sınırlı olmayacağına da kendimizi alıştırmaya başlamalıyız. Çünkü bence bizim kuşak onların dünyaya indiğini görecek. Selam dünya, biz dostuz diyecekler, hatta bence garip şekilleri olmayacak, insandan daha güzel, daha çekici olacaklar... Türleri bize çok seksi gelecek diye korkuyorum ben. Bize yatıya gelecekler, evlerimizde kalacaklar. Bizi inceleyecekler, bizimle sevişecekler, iki türün karması veledlerimiz olacak, zaten nasıl olsa geniş geniş arazilerimiz var, gelip bizimle yaşayacaklar falan... :P
Bizde sayelerinde, kapadokyanın, atlantisin falan sırrını çözeceğiz... Hatta bize sümerlerle tanışmalarını anlatacaklar... Bence onlarda facebook kullanacak. Msn'den bize manasız titreşimler yollayacak, kına gecelerimizde göbek atıp, düğünlerimizde gelinle damada küçük altın takacaklar. İnanıyorum ben bunlara abi, espri değil. Ve zannedersem dünya yokolacağı zaman onlara sığınacağız. Bizi gezegenlerine alacaklar abiiiğğğ!! :D
Görüntüleri izleyince şaşıracaksınız, mutlaka izleyin bence. Şaka olamayacak kadar fazla alternatif görüntü çıkmış ortaya çünkü. Ve şundan da kat'i şekilde eminim ki, bizim teknolojilerimiz onların milyon yıl önceki teknolojileri....
Ve dedimki en son, artık ufoları evimizde ağırlayacağız gibime geliyor, yüzsüzler bu kadar yaklaşmışken bize konuk olmadan gitmezler öyle değil mi? Hatta kız alıp kız verebiliriz bile... Bana gayet mantıklı geldi bu :) Mahallede havanı düşünsene arkadaş, kolunda uzaylı manita, balayında venüstesin, tatile uranüse gidiyorsun, haftasonları 2 günlüğüne aya kaçıyosun falan.
Tamam, bu kadar gırgır şamata yeter, anam babam yabancı damata vermezlerken, onu bırak doğulu bile olmasına karşılarken, ben tutup elin bilmemne ışık yılından, bilmemne gezegeninden, bilmemne sisteminden damat getirsem, evin etrafına çelik kaplatıp sonsuza kadar evden çıkarmazlar beni. İyisimi miktiret, sen Bursa ve çevresinden aramaya devam et.
Ne demişler, arayan bulur belasınıda mevlasınıda... :D

9 yorum:

  1. Ben mi talip olsam n'apsam.. İStanbulluyuk emme.. :P

    YanıtlaSil
  2. Şehirdışı yapmıyorum :)

    YanıtlaSil
  3. Bursa'nın İstanbul'a katılmasına az kaldı. Eh yakında İstanbul'un ilçelerinden biri olur Bursa. O zamanı bekliyem azizem.. :P

    YanıtlaSil
  4. Öyle birşey olmaz, olamaz azizim :D

    YanıtlaSil
  5. Ağlıcam şimdik.... Aman, aman Karagözüm kolum kanadım kırdın el hayı hak. Hoş olsun külhani, yıktın perdeyi eyledin viran koşup sahibine haber vereyim heman.. :)

    YanıtlaSil
  6. http://www.dailymotion.com/video/xe6ibq_yaymurun-sesyne-bak_music

    YanıtlaSil
  7. Facebook adresiniz var mı?
    Benimki: http://www.facebook.com/home.php?#!/metinmrtn

    Not: Facebook'u açtıktan sonra verdiğim adres linkini yapıştırın. Açılmaz aksi halde.

    YanıtlaSil