Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

7 Nisan 2012 Cumartesi

0 kişi izah etti
"Seni duydum bağıra çağıra susuyordun…
Bilirim gürültülüdür suskunluğun çığlıkların aksine sessiz...sedasız…"

Bazen soruyorum kendime. Yanlış yerde, yanlış zamandasın be sevgilim diyorum. Bu hayat sana fazla, bu insanlar, bu görüntüler sana çok diyorum. 
Bir çift göz. İçinde kaybolabilirsiniz. Kaçan, kovalayan insanlar sürüsü gibi suskunluk. Çığlık çığlığa.
Bedenim değil ama yüreğim... İşte o çok yorgun. 
Birden kendimi o filmin içinde buldum. İhanetler, aşklar, kanayan yaralar... Sus dedim, sus yoksa bitecek gördüğün rüya. Susamadım.
Hep öyledir benim hallerim. İhanete doğru kayarım. Giderim işte. Cümlelerimden anlayamazlar. Saklarım kendimi kendi kendime. Ama aslında çok dışa dönük zannederler, ortada yaşıyorum sanırlar. Hayır demek istiyorum. Bazen çığlık atmak istiyorum. Kimi kandırıyorsun sen, karşında çocuk mu var demek istiyorum. Yapmıyorum işte. Mutsuzluğu, arada kalmayı biliyorum. Kaldırmıyor belki de sinirlerim.
Gidemem dedim kendi kendime. Kaderim* çünkü... Nerden biliyorsun diyorlar. Gerek var mı yüksek sesle haykırmaya? Farkında değilsin demek istiyorum. Kafanda sevişen fil sürüsüne yol ver, içsesini rahat bırak demek istiyorum. Yine hiç birini diyemiyorum.
Her sabah uyandığımda o derinliğe düşmenin saçma sapan sancısı var şimdilerde. Evet iyiyim, hemde çok iyiyim. Kurtulduklarıma, kurtulamadıklarıma, savaştıklarıma, kaybedip kazandıklarıma baktım. Mutlu son! Mutlu mu? Gel de külahıma anlat sen onu. Bilsen ben ne savaşlar veriyorum içimde. Bilsen ne insanlar gördüm. Bilsen ne yaralar temizledim şu yok canımla kendi kendime. Keşke bi sen olsaydın benim yutamadığım, kaldıramadığım. Kaç kırık isyanla yoğurdum kalbimdeki acıyı...
Öleceğini bile bile delirmekle aynı noktadayım. Karmakarışık. Rüyamda gördüm, iç geçirdim. Ben miyim o gözlerle karşılaşınca koşarak kaçan? O adam bitirdi beni. Yok canımla o adam... Tıpkı filmdeki gibiydi.
Rakı bardağı yere düştü, içindeki buzlar parçalandı.
Göğsüme katran karası bir ağrı girdi sonra.
Kalbim elime geldi sandım.
Görünce öldüm, ölünce yine o gözler...
Biri tuttu hastane odasında elimi, uyandım.
Bana gitme dedi, ben gittim.
Şimdi sadece o rakı bardağı ve o loş oda var aklımda kalan.
Seni sevmiyorum, sen benim bütün hayatımın acısısın çünkü.