Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

8 Nisan 2010 Perşembe

Mozaik Yapmak...

2 kişi izah etti

Yorgun! Uykusuz! Berbat! bir hafta geçiriyorum. Malum vize haftası... Restoratör olmak kolay değil. Mesela 70x70 e 3 cm kalınlığında alçı dökmesi var, alçıyı zımparalaması var, üzerine kömür tozu ile desen çizmesi var, bunun mozaiği var, mozaik taşlarını 0.5 mm küp kırması var elinde çekiç ve kerpetenle. Bunun sanat tarihi var, bunun arkeolojisi, mitolojisi var. Bunun saatlerce kıç kadar atölyede bir grup salakla muhattap olması var. Dengesiz bir öğretim görevlisinin gelip olmamış dediği yeri, elinde kerpetenle, yardıra yardıra dizdiğin taşları zamklandıkları yerden sökmesi var, sonra aynı kadının gelip orayı neden söktün çok güzel olmuştu demesi var. Cinayet işleme riskin var, ana avrat küfür edip okuldan atılma riski var. Var oğlu var.
Eğer bu bölümü okursan, tarihi değerler, kazılarda çıkan incik boncuklarla çalışacağını sanıyosan yanılıyosun canım. Kazıda çıkar 5 metreye 10 metre bi mozaik, dibin düşer. 50 yerinde hasar vardır anan ağlar. Hasarlarda görünmeyen şekilleri bulucam derken kendini M.Ö Taş devrinde buluverirsin. Kendini afrodit sevgilini de zeus zannedersen o zaman yandın işte. Bence Restorasyon okuyacaksan 1500 kere düşün, 3000 kere değerlendir..
Okul hayatımın en yorucu, en zehir zıkkım devresinde, yani son devresindeyim. 1 sene uzattığım için çok mutluyum(?). Bilmiyorum sorma, her tarafım ağrıyor çünkü. Bütün gün taş kırdım, hala çekiç ve kerpeten sesi duyuyorum uzaklardan biryerlerden. Gelene gidene mozaik anlatıyorum. Rüyalarımda taş diziyorum (uyuyabildiğim zamanlarda). Kendimi amele gibi hissediyorum. Bütün gün olur olmaz herşeye sinirleniyorum. Artık sevgilimin beni aldattığını zannediyorum nedensiz yere. Panodaki orpheus isimli tanrıyı gördükçe içimden ağlamak geliyor. Kalan son 3 iş gününde sanırım sürekli olarak atölyede olucam. Başka ders yok mu sanki? Evet var... Birsürü ders var. Aklımı yerinde tutabildikçe çalışıyorum işte, farkında bile değilim.
Benim bahçekapısı, sevimli, şirin sevgilim sürekli beni ders çalışmaya motive etmeye çalıştıkça kendimi dahada dibe düşmüş hissediyorum. Saçlarımın arasından, ceplerimden, koynumun derinliklerinden küçük küp şeker kıvamında taşlar çıkıyor. Taşlara bakmaktan, gördüğüm her şekli, her yüzü, her eşyayı resmedip, üzerine taş dizesim geliyor. Bağımlılık yapmaya başladı.
Arda kalan bir haftadan sağ salim çıkmayı başarırsam, tekrar bir girdi yaparım...
Esen kal, kendine cici bak, kendine önem ver bence, benim düştüğüm taşlara düşme.
Öptüm seni cicim...
Yukarıda gördüğün çalışma benim binbir güçlükle aynısını yapmaya çalıştığım mozaiktir. Genel bilgi için...