Dikkat! Bu sayfadaki tüm girdiler turkcell ve isbankası aracılığı ile şahsıma sağlanmış e-imza ile korunmaktadır.

Beni koruyun!

Beni Koruyun

8 Kasım 2009 Pazar

Bir tek seni sevdim gerisi yalan...

1 kişi izah etti

Ne kadar yalnız olduğumuzu fark ettik. Telefonu açamadık, kimseyi arayamadık… Bunu yapamamamızın nedeni önce aradıklarımızdı. Her numara boş çıktığında… Her ses boş olduğunda… Herkes sırt çevirdiğinde... Önce ne kötülük ettiğini düşünürsün hayata, insanlara… Sonra hastane kapısında ağlamak gelir içinden… Saçmaladığını düşünürsün… Birilerine destek olman lazımdır muhtemelen… Sen taksi ararken arkanda yorulmuş bir insan vardır. Sen yorulduğunda da kimse yoktur genelde. Sorunlar ve sorular hep basittir ve asla karşılıkları yoktur. Onlar hep, her zaman, daima tekildir, tekil kalacaklardır. Sen hep yalnızsındır. Hep öyle kalacaksındır…
Bir şekilde hiç yalnız kalmayan insanlara çok imrendim. Belki de hep bu yüzden çok insan canlısı olmayı denedim ben. Düşündüğümde, kendimi ciddi ciddi yargıladığım zamanlarda artılarım, tek tük eksilerimi kapattı. Ama demek ki insanların üzerinde aynı etkiyi yaratmamış…
Ben çok yorulmuşlardan da yoruldum artık. Ben çok dertlilerden, hep problemlilerden de yoruldum. Aradığımda, ihtiyacım olduğunda beni dinlemeyenlerden de. Başkası olsa bunalıma girer girer çıkamazdı. Ben girdiğim bunalımları çaktırmıyorum. Ara sıra dengem bozuluyor attırıyorum bi antidepresan, tamam…
Kaldıramadıklarıma ve daha kaldıramayacaklarıma yorum yapmıyorum. Beynime format atabilseydim önce herkesi unutma isteğinde bulunurdum. İq su 70 bi insan olmayı yeğlerdim. Veya tek derdi kocasının çoraplarını yıkayan bir kadın olmayı. Ama asla kankasıyla kırıştıran, insanlara yaptığı iyiliklerin yanıtını alamadığı için her gün binlerce defa ölen bir insan olmayı istemezdim. Aşk için ölmeli aşk o zaman aşk kavramını uygulamaya çalışmaktan yoruldum. Niye yaptığımı bilmiyorum. Hayat bana berbat şakalar yapmaya başladı. Ben bu şakaları kaldıramıyorum artık. Yorulduğumu tam anlamıyla hissettim artık. Hiç bu kadar damarlarımda zıplayan bir kan akmazdı bende. Sakinliğimi ne zamandır koruyamadığımı bilmiyorum. Sinirlerimi tam anlamıyla ne zaman boşaltacağımı hiç bilmiyorum. Bir yerde kendimi salacağımı biliyorum yalnızca.
Bunları buraya neden döktüğümü de bilmiyorum mesela.
Başım öne çoktan eğildi. Kök yok, ağaç yok, dal hiç yok…. Gönlüm aldırmamaya çalışsada, aldırmıyor rolü yapsada, aslında en derinlerime kadar işlemiş bir yara var bende…
Daha ne yaşayabilirim ki lafını şu yaşta bilinçli bir şekilde söyleyebildiğime inanamıyorum. Bir taraftan alkolik bir baba, bir tarafta her kısmı parçalanmış kocaman bir aile, bir tarafta uğradığım ihanetler, bozuk dostluklarım, çarpık ilişkilerim…
Peki bu benim suçum mu?
Bilmiyorum, belki de…
Belki de hiç biri benim hatam değil… hepsi onların…
Dirayetim kalmadı. Dayanma gücüm sıfır. Sırf yarın sınav olduğu için kendimi tutuyorum, başka nedenim yok. Yoksa çoktan salmıştım yelkenleri. Daha görecek çok günüm varmış, yaşayacak çok sıkıntım varmış, bunlar neymişki? Ben hiç rahat yüzü görmeyecekmiymişim ki… insanın kaderi, alın yazısı çile çekmekse ben vazgeçtim hemşerim, hayvan olmayı yeğlerim. Bitti artık. Sondu bu. Son kez konuştum ve bitti. Son kez oynadım kozlarımı. Artık kozlar bende değil. Artık kozlar onlarda. Etrafımda ki pislik saçan insanların tümünde. Hiç biri biraz daha yıkamaz beni. Ben olacağım kadar olmuşum zaten. Başıma daha kötüleride gelemez. Başıma daha bin türlü dert açılamaz. Kimseden iyilik beklemiyorum. Ben olacağım kadar oldum kardeşlik. Dahası beni yıkmaz galiba.
İlk defa karşıma bir resmi koyup zırvaladım.
“gülümsüyorsun. Belli ki oldukça mutluydun o an… Biliyormusun ki sen ilk kez belki, birini içten içe öldürdün. Öldürdüğün kişinin tek dayanağı sendin buralarda. Boşver canım benim, önemli değil artık. Bazen insanın gözüne bakarsın, o kişinin o gözleri neleri neleri görmüştür bilmezsin. Sen kendi ağırlıklarında kaybolurken o kişinin tonlar altında kırıla büküle ezildiğini görmezsin bile. Bazen arar, tek derdi bir çay kahvedir. Senin hep işin vardır, sen hep kaçarsın. Neden olduğunu anlar. O zaten bilir her şeyi. Hiç bir şeyi bilmeyen tek varlık sensindir, sen bile farkında değilsindir. Haklısın canım. Ben sana bir hatayım, sen bana bir yanlışsın. Biz bir kurban verilenlerdeniz hayata. Biz hep biziz. Biz hep buradayız. Biz hep varız ama aslında yokuz seninle. Bense ilk düşenim bu oyunda. Tutma, tek başıma kalkarım şu saatten sonra…”
Ben hep ondokuz yasindayim. Her Ayak sesinde ürperirim. Demirkapinin her acilisinda Gögsümün kafesine sigmaz yüregim. Her türlüsünü tattim acilarin ayriliklarin. Herseye biraz alistim. Bir seni beklerken kendimi yenemedim…..

Bir tek seni sevdim gerisi yalan...